16 Kasım 2014 Pazar

Yargıtay'dan bankaları "rahatlatan" onbinlerce mağduru üzen karar


KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Japon Yeni ile tüketici ve ev kredisi alan, ancak Yen'in TL karşısında aşırı değerlenmesi nedeniyle mağdur olan on binlerce tüketicinin umudunu kıran bir karar verdi. Genel Kurul, bankadan Japon Yeni'ne endeksli konut kredisi alan tüketicinin açtığı davada, sözleşmeyi yeni duruma uyarlayarak bankanın tüketiciye fazla ödenen kısmı geri ödemesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu. Karar, bankaların on binlerce döviz mağduruna milyarları bulan geri ödeme yapmaktan da kurtardı. Yerel mahkemenin "öngörülemeyen hal" gerekçesini yerinde bulmayan Genel Kurul, 13. Hukuk Dairesi'nin "Ülkemizde ekonomik krizlerin zaman zaman olduğunu bilen, buna rağmen kendi özgür iradesiyle dövizle kredi kullanan kişilerin bunun sonucuna katlanması gerektiğini" savunan kararı doğrultusunda karar verdi.


"Fazla ödeme geri ödensin"

Dövizle kredi mağduru Ş.H, Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada, 15 Ağustos 2008'de davalı bankadan dövize endeksli TL olarak 9 milyon 354 bin Japon Yeni tutarında 99 bin TL'lik 60 ay vadeli konut kredisi kullandığını belirtti. Ekonomik kriz nedeniyle Japon Yeni'nin TL karşısında aşırı değer kazandığını, işlem temelinin çöktüğünü, geri ödeme miktarının arttığını belirten davacı, kendisine imzalatılan sözleşmenin "standart sözleşme" olduğunu ve haksız şartlar içerdiğinin tespit edilmesi gerektiğini belirtti. Sözleşme öncesinde bilgi formu verilmemesinin de kanuna aykırı olduğunu savunan davacı Ş.H, sözleşmenin geçersiz olduğunun tespit edilmesi ve borcun Japon Yeni karşılığı TL olarak verildiği tarihten itibaren yüksek kurdan ödenen fazla miktarın iadesine veya borçtan mahsubuna karar verilmesini istedi. Davacı Ş.H, sözleşmenin geçerli olduğu kanaatine varılması durumunda bile kredinin aylık taksitlerinin borç verilen tarihteki TL karşılığına çekilmesini ve bu miktarda sabitlenmesini istedi.
Mahkeme de davacının sözleşme tarihinde TL karşılığında kredi kullanmış olsaydı 143 bin 771 TL ödeme yapacağı gerekçesiyle sözleşmenin uyarlanması talebinin kabul edilmesine karar verdi. Mahkeme, bu nedenle davacı tarafından kredinin kullanıldığı tarihten itibaren aylık 2 bin 396 TL üzerinde yapılan fazla ödemelerin borcundan mahsup edilmesine ve 143 bin 771 TL borç üzerinde yaptığı ödemenin davalı bankaca geri ödemesinin yapılmasına karar verdi.

"Kendi özgür iradesiyle..."

Ancak davalı bankanın kararı temyiz etmesi üzerine 13. Hukuk Dairesi bu kararı bozdu. Bozma kararında davacının başlangıçta seçme özgürlüğü varken TL yerine döviz bazında kredi kullandığı savunularak şöyle denildi: "Kendi serbest iradesiyle kredi türünü belirlediği anlaşılmakta olup, davalı banka elemanlarını davacıyı yönlendirdiği iddiası ispatlanamamıştır. Öte yandan ülkemizde zaman zaman ekonomik krizlerin vuku bulduğu ve bu bağlamda dövizle borçlanmanın risk taşıdığı da toplumun büyük çoğunluğu tarafından bilinen bir olgudur. Davacı bu riski önceden öngörebilecek durumda olmasına rağmen dövizle kredi kullanmış bulunmaktadır. Kaldı ki, eldeki dava kredi geri ödemesinin başladığı tarihten itibaren üç yıl sonra açılmış olup, bu durumda davacının sözleşmeyi benimsediğinin kabulü gerekir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu olayda uyarlama koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır."

"Öngörülemeyen bir durum"

Yerel mahkeme ise dairenin bu kararına uymadı ve direnme kararı verdi. Direnme kararında davacının konut kredisi almak için Japon Yeni endeksli tüketici kredisi kullandığı, sözleşme tarihinden sonra Yen'in TL karşısında öngörülemeyen bir biçimde değer kazanması ile edimler arasındaki dengenin büyük oranda bozulduğu, bunun sözleşmenin uyarlanmasını gerektiren sebeplerden olduğu kaydedildi. Mahkeme, kredi taksitlerinin tamamı ödenmeden dava açıldığına da dikkat çekerek bu durumda "edimlerin henüz ifa edilmemiş olması" şartının da mevcut bulunduğu belirtildi.

Banka lehine karar

Kararın bir kez daha temyiz edilmesi üzerine dosya nihai kararı vermek üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul'da geçen hafta Çarşamba günü görüşülen dosyada "oy çokluğuyla yerel mahkeme kararının bozulmasına" karar verildi. Böylece döviz mağdurları için son hukuksal yoldan da olumsuz sonuç çıkmış oldu. Karar, Japon Yeni ile tüketici kredisi veren bankaların da milyarlarca lirayı bulan bir geri ödemeden kurtulması anlamına geliyor. Karara karşı olağanüstü kanun yolu olan "karar düzeltme" başvurusunda bulunma hakkı var. Ancak bu yoldan sonuç almak genellikle zayıf bir ihtimal olarak biliniyor.

"Kararı anlamak güç"

Dövizle kredi kullanılması konusunda bilimsel çalışmaları bulunan İzmir Barosu avukatlarından Fatih Karamercan, kararı Milliyet'e şöyle değerlendirdi:
"1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren Borçlar Kanunu'nun aşırı ifa güçlüğü başlıklı 138. maddesinde, yabancı para borçlarında da sözleşmenin uyarlanmasının talep edilebileceğini öngörülmekle birlikte geçici 7. madde hükmüyle de eski Borçlar Kanunu döneminde açılmış söz konusu davalarda da bu hükmün uygulanacağı belirtilmiş olmasına rağmen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun Japon Yeni mağdurlarının aleyhine karar vermesini anlamak güçtür. Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş iki direnme kararından biri tüketiciler aleyhine sonuçlanmıştır. Şu an için kararın gerekçesini görememekle birlikte kararın oy çokluğu ile alınmış olması karşısında Japon Yeni mağdurları için umut ışığının daha tükenmemiş olduğunu söyleyebiliriz. Hem bu konu ile yazmış olduğumuz makaledeki görüşümüz hem de bu konu üzerinde çalışan akademisyenlerin görüşleri ve son olarak Kanun Koyucunun iradesi doğrultusunda Japon Yeni mağdurlarının lehine bir karar çıkmasını ümit etmekteyiz."



İsviçre Frangı ve Japon yeni cinsinden kredi kullanımı, geçmişteki dövizzede örneklerine rağmen 2008 döneminde yeniden artış göstermişti. Bunun en önemli nedeni olarak döviz cinsi kredilerin TL kredilere göre çok daha düşük faizle verilmesi idi. İsviçre Frangı ve Japon Yeni’nin son 10 yılda da fazla artış göstermesinden hareketle tüketiciler, daha düşük faiz ödemek amacıyla döviz cinsi kredi kullanımına yönelmişlerdi. Ancak özellikle Japon Yeni'ndeki artış bu kredileri kullananları oldukça büyük mali bir yükün altına sokmuştu.
Sadece Türkiye’de 7 bin civarında bu şekilde döviz cinsinden konut kredisi kullanmış kişi olduğu ve bunların da kalan borcunun 4 milyon TL civarında olduğu tahmin ediliyor. Tüketici kredisi kullananlarla birlikte mağdur sayısının on bini aştığı ifade ediliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder