6 Kasım 2011 Pazar

YARGIÇLARDAN N.Ç KOMPLO TEORİSİ!

* TRAJİ-KOMİK KOMPLO TEORİSİ: N.Ç KARARININ HAKİM VE SAVCI MAAŞLARINA ZAM YAPILMAMASI İÇİN GÜNDEME GETİRİLDİĞİ BİLE SAVUNULDU!

Kemal GÖKTAŞ
Yargıtay'ın 13 yaşındaki N.Ç'nin kendisine tecavüz eden 26 erkeğe rıza gösterdiğine ilişkin kararı onamasına yönelik toplumsal tepki hukukçuların internetteki tartışma platformu Adalet'te de yankı buldu. N.Ç davasında tartışmaların odağındaki kararı veren Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nadir Özsoy'un karara yönelik tepkileri kınayarak "Artık ben de adımı gizlemek zorunda kalıyorum. Ben N.Ö'yüm" sözleriyle başlayan tartışmada karara tepki gösteren hakim ve savcılar olduğu gibi, tepkileri kınayan, hatta yargı mensuplarının maaşlarının düzeltilmemesi için gündeme getirilen bir komplo olarak gören hakim ve savcılar da oldu.


N.Ç'nin tecavüze rıza gösterdiği yorumunu yaparak sanıklara alt sınırdan ceza veren ve iyi hal indirimi yapan Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nadir Özsoy, siteye şunları yazdı:
"Uzunca süredir gündemi meşgul eden bir konu N.Ç. Kanunları uyguladık ve ceza verdik. ama yetmez idam vermemiz gerekirmiş! Bu kadar teknik bir konuda hiç uzman görüşü almayan medyayı kınıyorum. Bu kadar önemli konuda gerekçeli kararı bir kere dahi eline alıp okumadan yorum yapan herkesi kınıyorum. Artık ben de adımı gizlemek zorunda kalıyorum. Ben N.Ö'yüm" diye yazdı.

MAAŞ ZAMMI OLMASIN DİYE GÜNDEME GETİRİLMİŞ!
Bu yazı üzerine başlayan tartışmada hakim ve savcıların görüşleri ise farklı oldu. Siteye yapılan çarpıcı yorumlardan bazıları şöyle:

Savcı: Yakın bir meslektaş dostum, haki-savcıların mali hakların iyileştirilmemesi için dahi bu gündeme atılmış olabilir, dedi. Ne diyeyim: "Komplo teorilerinin doğruluğunu/yada yanlışlığını isbat etmek ekseriyetle mümkün değildir".

Avukat: N.Ç davası gibi tahminimce çok dava vardır. Fakat her nedense bu dava çok ön plana çıktı. Bana göre kasten öne çıkarıldı. Bu dava sebebi ile halk yargıya epeyce gıcık kaptı. Çevremden bunu net şekilde görüyorum. Bu yüzden hiç beklemeyin maaşlarınıza güncelleme yapılmasını. Maliyenin yargıya bir çalım attığı ortada.

"EN AĞIR CEZA VERİLSEYDİ HAKLI ELEŞTİRİLER OLMAZDI"
Savcı: Böylesine önemli bir konuda, maaşa endeksli örgütlü yapı konusundaki düşsel yorumlara hayret ediyorum. Konu son derece açık, bir o kadar da hazin. Genel ahlakın yok sayıldığı, insanlığın dibe vurduğu, edepsizliğin, saygısızlığın ve fütursuzluğun ise tavan yaptığı bu somut olayda, hiç olmazsa sanıklar hakkında azami hadden ceza uygulansaydı, yargımız bu haklı eleştirilerin hedefi olmazdı. Oysa mahkeme ne yapmış? Kemik yaşı 13 değil de 14 olarak tespit edilen mağdurun 1 yıl sonra 15 yaşını bitirmiş olacağı ve faillere daha az ceza verileceği düşünülerek yani failler adına üzülerek, onlar lehine asgari sınırdan hüküm kurulmuş.
Kendi evlatlarının yaşındaki bir çocuğa karşı cinsel istismar suçunu işleyen insanlık fukaralarına, ruh hastalarına karşı verilebilecek en ağır ceza, kanun nazarında verilebilecek en ağır ceza ne ise o olmalıydı.
Yargı, toplumun nabzını dikkate almalıdır. Toplumun vicdanını sızlatan, yargının da vicdanını sızlatmalıdır. Bu tepkilerin, kamuoyunun sağduyulu vicdanlarının çığlığı ve haklı tepkisi olarak değerlendirilmesinin daha tutarlı ve sağlıklı olacağı kanaatini taşıyorum.

"GÜNAHLAR YARGIÇLARA YÜKLENİYOR"
Savcı: Fuhuş yapan veya yaptırılan 13 yaşındaki bir çocuğun rızası olabilir ancak bu 13 yaşındaki çocuğun rızası meşru,vicdani, ahlaki, çocuk psikolojisine uygun mu? Bu kararın bir şekilde Ceza Genel Kurulunda yeniden görüşülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yargıtay Savcısı: Yasaları bu şekilde yargıçlar yapmıyor. Hiç bir yasayı yargıçlar yapmaz. Ama nedense her defasında günahlar yargıçlara yüklenir. Konuya ilişkin açık bir yasal düzenleme yaptılar da yargıçlar onu uygulamaktan mı kaçındı. Bir de yasaları yapan (yoksa yapamayan mı deseydik) siyasetçiler de kalkıp suçu yargıya yüklemiyorlar mı, sorma gitsin.

"MEDYA ANARŞİSİ"
Hakim: Ağzı olan konuşuyor ancak bilgisi olanlar konuşmuyor ve konuşturulmuyor. Tam bir medya anarşisi. Bu zavallı kız kendisini satarken neredeymiş bu medya anarşistleri . Bu olayı diline dolayan ve saptırmalarla yargıyı da arada linç eden medya anarşistleri, zavallı kızda büyük psikolojik travma olaşmasına sebebiyet veriyor. Ancak umurlarında değil. Önemli olan sansasyon yaparak reytinglerini artırmak. Gerzek anlamda kızı düşünen yok.

Savcı: Ceza teşdiden (alt sınırın üstünde) verilebilir miydi? Mağdurenin yaşı itibariyle rızayı kabul etmeyen yasanın anlayışına karşılık mahkemenin bu hususu cezayı alt haddinden uygulaması ve takdiri indirim nedeni olarak esas alması doğru mudur? Tıpkı aile mahkemelerinde olduğu gibi bu tip davalara çocuk sahibi hakimlerin veya bayan hakimlerin bakması gerekli midir? Bu kızcağız bu hale gelene kadar devletin ilgili kurumları neredeydi? Kendi ayıbını örtbas etmek isteyenler şimdi yargıyı günah keçisi olarak görmek istiyorlar.

Avukat: Bir sanık, duruşmada zaten adam gibi durmak zorundadır. Salt "sanık huzurda efendice durdu" diye cezadan 1/6 oranda indirim yapılmasını ben oldu bitti kabullenemiyorum.

YARGITAY VE HAKİMLER İŞİNİ HAKKIYLA YAPMALI
Hakim: Sonuçları itibariyle vahim bir olaya ilişkin temel cezanın alt hadden tayini, olayın mağduruna karşı açık bir haksızlıktır. İkincisi ise; yargılanan insanların tümü mahkemeye karşı saygılı davranmak zorundadır. Bu zaten insan olan için zorunlu bir davranış biçimidir. Bu nedenle hak etmeyen birisine TCK'nın 59 (iyi hal indirimi) maddenin soyut gerekçeyle uygulanması bir başka hukuka aykırı uygulamadır bana göre. O nedenle artık hakimler ve Yargıtay işini hakkıyla ve layıkıyla yapmalıdır.Eğer işimiz çokkkkk diyecekseniz, onun muhatabı da ben değilim, HSYK ve Adalet Bakanlığı.
Hakim: Rıza Türmen açıklama yaparken TV'de denk geldim. Aynen şunu dedi: N.Ç'nin çocuk mahkemesinde yargılanmaması AİHS'ne aykırıdır! Buyrun burdan yakın. Şok oldum.Cehalet yalnızca basında değil, hukukçularda bile kol geziyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder