Sayfalar
▼
30 Ocak 2015 Cuma
Cömert davası basına, izleyiciye kapalı, 10 akrabaya açık
Mahkemeden "izleyicisiz, gazetecisiz" duruşma kararı
Cömert duruşmasına sadece şüpheli ve müştekinin 5'er yakını alınacak
KEMAL GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Hatay'da başına atılan gaz fişeği ile hayatını kaybeden Abdullah Cömert'le ilgili davada mahkeme çok ilginç bir karar verdi. Mahkeme, duruşma salonunun kapasitesini ve avukat sayısının çokluğunu gerekçe göstererek şüpheli polis Ahmet Kuş ve Abdullah Cömert'in ailelerinden 5'er kişi dışında izleyici alınmamasına karar verdi. Duruşmaya "diğer izleyici ve gazetecilerin alınıp alınmaması" konusunda ise mahkeme başkanının değerlendirme yapacağı belirtildi. Bu durumda yer sorunu bahanesiyle duruşmanın gazetecilere kapatılması da gündeme geldi.
27 Ocak 2015 Salı
Keşke hiç sevmeseydik Ali İsmail’i…
Bir insanı severseniz, en çok bakışını ve gülüşünü seversiniz. Biz de öyle sevdik Ali İsmail’i, keşke hiç sevmeseydik. Gözleri ve gülüşüyle dokundu yüreğimizin her bir hücresine. Ah keşke görmeseydik, bilmeseydik, böyle güzel gülüşlü böyle güzel bakışlı bir genç çocuk olduğunu Emel annenin oğlu Ali İsmail’in.
Turgut Kazan "Ergenekon" şüphelisi olarak ifade verecek
KEMAL GÖKTAŞ
Oda TV soruşturmasında Ergenekon örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle telefonlarının dinlendiği ve takip edildiği ortaya çıkan İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan, savcıya "Ergenokon şüphelisi" olarak ifade verecek.
26 Ocak 2015 Pazartesi
Yargıtay "bir kilo kıyma" davasında ikinci "baklava çalan çocuk" sendromuna izin vermedi
Yargıtay, çocuğun yoksulluğuna ve eti çaldığı yerin süpermarket olduğuna dikkat çekti
KEMAL GÖKTAŞ
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin hapse mahkum ettiği marketten bir kilo et çalan çocuğa çarpıcı gerekçelerle ceza verilmemesi gerektiğine hükmetti. Genel Kurul'un kararında çocuğun iki arkadaşı ile birlikte semt pazarından sebze aldıktan sonra gittikleri süpermarkette, evde pişirip yeme amacıyla değeri 27,28 lira olan et ve kıyma çaldığına dikkat çekilerek "Anne ve babası ayrı olup üvey babası ile yaşayan, herhangi bir geliri olmayan, eğitim hayatı yarım kalmış ve sabıkasız olan sanığın büyük bir süpermarket işleticisi olan şikayetçi aleyhine birer kilogram kıyma ve et almak suretiyle gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminde" ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi istendi.
KEMAL GÖKTAŞ
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin hapse mahkum ettiği marketten bir kilo et çalan çocuğa çarpıcı gerekçelerle ceza verilmemesi gerektiğine hükmetti. Genel Kurul'un kararında çocuğun iki arkadaşı ile birlikte semt pazarından sebze aldıktan sonra gittikleri süpermarkette, evde pişirip yeme amacıyla değeri 27,28 lira olan et ve kıyma çaldığına dikkat çekilerek "Anne ve babası ayrı olup üvey babası ile yaşayan, herhangi bir geliri olmayan, eğitim hayatı yarım kalmış ve sabıkasız olan sanığın büyük bir süpermarket işleticisi olan şikayetçi aleyhine birer kilogram kıyma ve et almak suretiyle gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminde" ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi istendi.
AYM'den Abdullah Cömert başvurusunda dava nakillerine vize veren karar
AYM'den Abdullah Cömert davası kararı:
"Dava nakli adaleten sağlanmasına engel değil"
KEMAL GÖKTAŞ Ankara
Anayasa Mahkemesi, Gezi eylemleri sırasında Hatay'da gaz fişeği ile öldürülen Abdullah Cömert'le ilglii davanın Balıkesir'e nakledilmesine karşı yapılan başvuruyu "başvuru yollarının tükenmediği" gerekçesiyle kabul edilemez bularak reddetti. AYM'nin kararında iç hukuk yollarının tüketilmediği ifade edilmesine rağmen Yargıtay'ın davanın başka bir şehre nakline ilişkin kararlarına itiraz yolu bulunmuyor.
Savcı Ali İsmail Korkmaz davasında "temyize gideceğim" dilekçesi verdi
KEMAL GÖKTAŞ
Ali İsmail Korkmaz davasında savcı Mehmet Kalkan'ın, mahkemeye sunduğu ve kararı temyize götüreceklerini belirten yazısı UYAP kayıtlarına girdi. Savcı Kalkan, hukuk literatüründe "süre tutum" dilekçesi adı verilen yazısında mahkemenin gerekçeli kararını tebliğ etmesinden sonra temyiz dilekçesini sunacağını belirtti. Savcı, temyizi "esas hakkındaki görüşüne" uygun olarak yapacağını belirterek dilekçenin içeriğine ilişkin de önemli bir ipucu verdi. Buna göre savcı Kalkan, sadece 10 yıl 10 ay ceza verilen polis memuru Mevlüt Saldoğan'a müebbet verilmesi ile beraat eden Ebubekir Harlar'a da ceza verilmesi için temyize gidecek. Düşük ceza alan diğer sanıklar ile beraat eden 2 polis içinse temyiz yolu görünmüyor.
Ali İsmail Korkmaz davasında savcı Mehmet Kalkan'ın, mahkemeye sunduğu ve kararı temyize götüreceklerini belirten yazısı UYAP kayıtlarına girdi. Savcı Kalkan, hukuk literatüründe "süre tutum" dilekçesi adı verilen yazısında mahkemenin gerekçeli kararını tebliğ etmesinden sonra temyiz dilekçesini sunacağını belirtti. Savcı, temyizi "esas hakkındaki görüşüne" uygun olarak yapacağını belirterek dilekçenin içeriğine ilişkin de önemli bir ipucu verdi. Buna göre savcı Kalkan, sadece 10 yıl 10 ay ceza verilen polis memuru Mevlüt Saldoğan'a müebbet verilmesi ile beraat eden Ebubekir Harlar'a da ceza verilmesi için temyize gidecek. Düşük ceza alan diğer sanıklar ile beraat eden 2 polis içinse temyiz yolu görünmüyor.
25 Ocak 2015 Pazar
Yargının "yaralama" işkencesi
İşkenceyi cezasız bırakmanın formülü: "Yaralama"
Yargıtay içtihatlarına rağmen işkence değil yaralamadan ceza veriliyor
KEMAL GÖKTAŞ
Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasında sanıklara "yaralama sonucu ölüme neden olmak" suçundan ceza verilmesi tartışılmaya devam ediyor. Korkmaz davasında olduğu gibi birçok davada savcılıklar ve mahkemeler, kanuna ve Yargıtay içtihatlarına rağmen işkenceye giren bir çok fiili "yaralama" kapsamına alarak işkencenin cezasız kalmasının önünü açıyor.
Yargıtay içtihatlarına rağmen işkence değil yaralamadan ceza veriliyor
KEMAL GÖKTAŞ
Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasında sanıklara "yaralama sonucu ölüme neden olmak" suçundan ceza verilmesi tartışılmaya devam ediyor. Korkmaz davasında olduğu gibi birçok davada savcılıklar ve mahkemeler, kanuna ve Yargıtay içtihatlarına rağmen işkenceye giren bir çok fiili "yaralama" kapsamına alarak işkencenin cezasız kalmasının önünü açıyor.
12 Eylül protestosuna 6 yıl hapis istemi
KEMAL GÖKTAŞ
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, 35 kişi hakkında 12 Eylül'ün yıldönümünde yaptıkları protesto gösterisi nedeniyle 1.5 yıldan 3 yıla, bu kişilerden polise taş ya da sapanla misket attığı iddia edilen 10 kişiye ise 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
23 Ocak 2015 Cuma
Ali İsmail Korkmaz davasında mahkemenin vahim gerekçeleri
KEMAL GÖKTAŞ
Ali İsmail Korkmaz'ın Gezi eylemleri sırasında Eskişehir'de öldürülmesi ile ilgili davada sanıklara verilen düşük cezaların gerekçelerinin vahim nitelikte olduğu ortaya çıktı. Kısa karara göre mahkeme sanıklara alt sınırdan ceza verme gerekçesini "suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen sonucun ağırlığı" olarak açıkladı. Ayrıca sanıklara verilen cezalardan yapılan takdirini indirimin de "iyi hal indirimi" olmadığı, mahkemenin cezaların sanıkların "gelecekleri üzerindeki olası etkilerini" göz önüne alarak 6'da 1 oranında indirdiği anlaşıldı. Mahkeme, tıpkı polisler gibi "yaralama sonucu ölüme neden olmak" suçundan ceza verdiği sivil saldırganlara, polislerden 4 yıl daha düşük ceza vermesinin nedenini de ilginç bir gerekçeye dayandırdı. Mahkeme cezalar arasındaki farkı sanık polislerin Korkmaz'ı "kemik kırığına neden olacak" şekilde dövdükleri, sivil saldırganların ise kemik kırığına neden olmadıklarını belirterek açıkladı.
Ali İsmail'in kafasına tekme atan polis tahliye istedi
KEMAL GÖKTAŞ
Ali İsmail Korkmaz'ın Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülmesi davasında biri 10 yıl 10 ay, biri de 10 yıl hapis cezası alan iki sanık polis, kararı temyiz etmek için mahkemeye dilekçe verdi. Ali İsmail Korkmaz'ın kafasına tekme atan polis memuru Mevlüt Saldoğan, ayrıca tahliye talebinde de bulundu.
Twitter'ı açtıran hocalar takipte: Twitter'a "ABD'de dava açarız" ihtarı
KEMAL GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvurularla Türkiye'deki Twitter ve Youtube üzerindeki yasakları kaldıran Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ile Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, şimdi de bazı hesapları kapatan Twitter'a ihtar çekti. Twitter'ın hem ABD'deki merkezine hem de Türkiye'deki avukatına gönderilen ihtarda "Ülke bazlı içerik gizleme politikası dahil, tüm engellemelere son vermenizi, aksi halde Türkiye'de ve ABD'de tüm yasal yollara başvurmaktan geri durmayacağımızı ihtar ederiz" denildi.
22 Ocak 2015 Perşembe
Ali İsmail Korkmaz'da beraat skandalı: Delil görüntüleri silip beraat ettiler
KEMAL GÖKTAŞ
Ali İsmail Korkmaz cinayetinde mahkemenin Korkmaz'ı linç ederek öldüren sanıkları "yaralama" suçundan cezalandırmasına tepkiler sürerken beraat eden iki polisle ilgili çarpıcı detaylar gündeme geldi. Ali İsmail Korkmaz'ı, kafasına da darbe aldığı fırının önündeki dayaktan önce ve sonra dövdükleri iddia edilen iki polisten Hüseyin Engin'in son dayağa ilişkin Beşik Otel'in güvenlik kameralarının çektiği görüntüleri sildirdiği TÜBİTAK raporuyla ortaya konulmuştu. Delilleri gizlemek suçundan soruşturulan ancak "Sanığın kendi işlediği suçun delillerini karartması ayrıca suç oluşturmaz" denilerek hakkında dava açılmayan polis memuru Engin'in görüntüleri silmesi nedeniyle "delil yetersizliğinden" beraat etmesi dikkat çekti. Müdahil avukatların Korkmaz'ı fırınının önündeki dayaktan önce de dövdüğüne ilişkin görüntüler olduğunu belirttikleri Engin, diğer beraat eden polis Şaban Gökpınar'la birlikte, aynı gün başka bir üniversite öğrencesini dövdüklerine ilişkin davadan da suçun yine yaralama kapsamına alınmasıyla kurtuldular.
Bakanlıktan Roboski için "Tazminat teklif edildi" savunması
KEMAL GÖKTAŞ
Adalet Bakanlığı'nın, Anayasa Mahkemesi'ne Uludere'de (Roboski) bombardıman sonucu öldürülen mağdur ailelerinin yaptığı bireysel başvuruya ilişkin gönderdiği görüşte ailelerin kabul etmediği tazminatın "mağduriyeti giderme amaçlı" olduğu ve bu nedenle başvurunun kabul edilebilirliği açısından dikkate alınması gerektiği savunuldu. Bakanlığın bireysel başvurunun reddi yönündeki görüşünü, Genelkurmay Başkanlığı'ndan başvuru ile ilgili Adalet Bakanlığı'na 2 hafta önce gönderdiği yazı ile askeri savcılık ve askeri mahkemenin kararlarına dayandırılması dikkat çekti. Bakanlık, Genelkurmay'ın yazısına dayanarak olayda öldürülen 6 kişinin PKK üyesi olduğuna dair bir örgüt mensubu ile yapılan "mülakata" ilişkin bilgilere de yer verdiği görüşünde olay "kaçınılmaz hata" olarak nitelendirildi.
Yargının polise adaleti başka
İntihara eğilimli psikiyatri hastası eşinin göreceği yere tabanca bırakan polise "mağdur" indirimi
KEMAL GÖKTAŞ
Yargıtay, depresyonda olan ve daha önce iki kez yine evdeki tabancayla intihara teşebbüs eden, olay günü de psikiyatrik tedavide hastaneye yatma teklifini reddeden eşinin görebileceği yere tabancasını ve şarjörünü bırakan polis memuruna eşinin bu tabancayla intihar etmesi üzerine verilen cezanın 6'da 5'ine kadarının "eşinin ölümünden dolayı mağdur" olduğu gerekçesiyle indirilmesini istedi.
KEMAL GÖKTAŞ
Yargıtay, depresyonda olan ve daha önce iki kez yine evdeki tabancayla intihara teşebbüs eden, olay günü de psikiyatrik tedavide hastaneye yatma teklifini reddeden eşinin görebileceği yere tabancasını ve şarjörünü bırakan polis memuruna eşinin bu tabancayla intihar etmesi üzerine verilen cezanın 6'da 5'ine kadarının "eşinin ölümünden dolayı mağdur" olduğu gerekçesiyle indirilmesini istedi.
21 Ocak 2015 Çarşamba
Ali İsmail Korkmaz kararı: İşkenceyle öldürmeye "yaralama" cezası
KEMAL GÖKTAŞ
Ali İsmail Korkmaz davasında hukukçuların ihtimal vermek istemediği, ancak davanın başından beir hep en kötü ama en olası ihtimal olarak zihinlerin bir kenarında duran sonuç gerçekleşti. Mahkeme, Korkmaz'ın dövülerek öldürülmesini "yaralama" olarak değerlendirerek büyük tepki çekerken Yargıtay'ın "işkence" davalarındaki kriterlerini görmezden geldiği eleştirileri öne çıktı.
20 Ocak 2015 Salı
TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ın katil zanlısının "indirim" taktiğine savcıdan geçit yok
KEMAL GÖKTAŞ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TRT müzisyeni Hatice Kaçmaz'ı bıçaklayarak öldüren Orhan Munis hakkında "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. Şüpheli Munis'in "Tasarlayarak öldürmedim, adaklık kurban kesmek için yanıma bıçak almıştım. Bana 'kendini de öldür, beni de öldür' dedi, küfür ve tehdit edince kendimi kaybettim" savunmalarını da yerinde bulmayarak herhangi bir indirim yapılmasını istemedi. Soruşturma sırasında Kaçmaz'ı öldüren bıçakla ilgili polis kriminal laboratuvarından alınan balistik raporda ise bıçağın kanundaki kriterlere göre yasak olmadığı belirtildi.
19 Ocak 2015 Pazartesi
AYM'den Ali İsmail Korkmaz anmasına ilişkin şaşırtıcı karar
KEMAL GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi, diğer başvurularda da uygulanması halinde yargının yol açtığı insan hakkı ihlallerini büyük ölçüde yaptırımsız bırakacak tartışmalı bir karara imza attı. Gezi eylemlerinde öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ı anmak için yapılan basın açıklamasına katılan Rıza Gökcen Erus’a “yolu trafiğe kapatmak” iddiasıyla verilen 343 TL trafik cezasını ilişkin başvuruyu reddeden AYM Komisyonu'nun kararında, mahkemenin verdiği kararın AYM tarafından denetlenmesi imkanı olmadığı savunuldu. Başvuruyu "kabul edilemez" bulan karara tepki gösteren başvurucunun avukatı Pınar Çelik Arpacı, AYM’nin bu kararıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı başta olmak üzere birçok temel insan hakkını korumasız bıraktığını kaydetti. AYM Komisyonu'nun bu kararının diğer başvurularda da uygulanması halinde yargı kararlarıyla gerçekleşen insan hakkı ihlallerinin incelenmemesi olasılığı ortaya çıktı. Karar, örneğin, işkence gördüğünü iddia eden bir kişinin, işkence sanıklarına beraat veren mahkeme kararına karşı AYM'ye başvuramaması gibi önemli sonuçlara neden olabilecek. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler öğretim üyesi Yrd. Doç. Kerem Altıparmak kararı eleştirerek "Bu bakışla Hrant Dink'in AİHM'de açtığı davaya AYM baksaydı, ihlal yok derdi" değerlendirmesinde bulundu.
18 Ocak 2015 Pazar
Ortak yapım cinayet ve kanın sesi
KEMAL GÖKTAŞ
Dink, tarihsel gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması konusunda tavizsiz ancak bu gerçeklerin halklar arasında düşmanlık vesilesi değil, barışın temeli olması gerektiğini ısrarla vurgulayan bir zamene bilgesi idi. Onu diğer çağdaş aydınlardan ayıran en temel özellik Ermeni kimliğiyle kamusal alana çıkarken süslü anlatımlar yerine gerçeği kalplere dokunan bir sadelikle gündeme getirmesiydi. İşte bu yüzden kimilerince karanlık oldukları varsayılan ama çokça da apaydınlık bir kötülüğü temsil edenlerin hedefindeydi.
15 Ocak 2015 Perşembe
HSYK'nın mazeret kararnamesinden tasfiye çıktı
KEMAL GÖKTAŞ
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Dairesi, adli ve idari yargı hakim-savcı kararnamesiyle 784’ü adli, 104’ü idari yargı olmak üzere toplam 888 hakim ve savcının görev yeri değişti. Mazeret kararnamesi olması beklenen kararnamede, Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine seçilen hakim ve savcılardan boşalan kürsü görevlerinin yanı sıra çok sayıda da talebi olmayan hakim ve savcıların da görev yeri değişti. Kararname ile özellikle cemaate yakın hakim ve savcıların büyük şehirlerden taşraya gönderilmesi ve tenzili rütbeye uğramaları dikkat çekti. Hükümetin hedefindeki hakim ve savcılara yönelik olarak önceki HSYK döneminde büyükşehirlerde bırakarak tenzili rütbeye uğratma yoluna gidilmişken bu kararname ile bu hakim ve savcılar, büyük ölçüde taşraya gönderildi.
"Camiye bomba" iftirasının bedeli 1.200 TL tazminat
Mahkeme: "Tazminat miktarı 'iyi ki olmuş' dedirtmemeli"
KEMAL GÖKTAŞ
Balyoz davasında "camii bombalama timi"nde olduğu iddiasıyla müebbet hapis istemiyle 4 yıl yargılandıktan sonra beraat eden astsubay Mustafa Kelleci için 1.200 TL manevi tazminat yeterli görüldü. Kelleci'nin maddi tazminat talebini "zararını ispat eden belge göstermediği" gerekçesiyle reddeden mahkeme, camii bombacısı olduğu iddiasıyla yargılanan Kelleci'nin yaşadığı manevi eziyetin karşılığının ise 1.200 TL olduğuna hükmetti. Mahkeme kararında tazminata hükmedilirken Kelleci'nin ekonomik-sosyal durumu ve 3 bin 141 TL maaş alması ve olayın cereyan tarzının dikkate alındığı, manevi tazminatın davacıya "İyi ki oldu" dedirtecek ve "sebepsiz zenginleşmeye neden olacak" bir miktar olamayacağı belirtildi. Kelleci'nin avukatı Mahir Işıkay ise temyiz dilekçesinde, mahkemenin gerekçelerine tepki göstererek "Hangi maddi bedel böylesi büyük bir acıyı tatmin edebilir, hangi maddi bedel bir insana 'cami bombacısı' diye iyi ki yargılanmışım dedirtebilir?" diye sordu.
KEMAL GÖKTAŞ
Balyoz davasında "camii bombalama timi"nde olduğu iddiasıyla müebbet hapis istemiyle 4 yıl yargılandıktan sonra beraat eden astsubay Mustafa Kelleci için 1.200 TL manevi tazminat yeterli görüldü. Kelleci'nin maddi tazminat talebini "zararını ispat eden belge göstermediği" gerekçesiyle reddeden mahkeme, camii bombacısı olduğu iddiasıyla yargılanan Kelleci'nin yaşadığı manevi eziyetin karşılığının ise 1.200 TL olduğuna hükmetti. Mahkeme kararında tazminata hükmedilirken Kelleci'nin ekonomik-sosyal durumu ve 3 bin 141 TL maaş alması ve olayın cereyan tarzının dikkate alındığı, manevi tazminatın davacıya "İyi ki oldu" dedirtecek ve "sebepsiz zenginleşmeye neden olacak" bir miktar olamayacağı belirtildi. Kelleci'nin avukatı Mahir Işıkay ise temyiz dilekçesinde, mahkemenin gerekçelerine tepki göstererek "Hangi maddi bedel böylesi büyük bir acıyı tatmin edebilir, hangi maddi bedel bir insana 'cami bombacısı' diye iyi ki yargılanmışım dedirtebilir?" diye sordu.
12 Ocak 2015 Pazartesi
Minibüs komplosunda çarpıcı iddia: "Arayıp minibüs devletin dediler"
KEMAL GÖKTAŞ
Ankara'da 2007 yılında bulunan bomba yüklü minibüsle ilgili olarak Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun'un kitabında gündeme getirdiği iddiaların ardından dosyanın yeniden açılması gündeme geldi. Uzun'un 550 kg TNT'nin bulunduğu minibüsün polis haber elemanı tarafından bulunduğu Kurtuluş Çok Katlı Otoparkı'na getirildiğini iddia etmesinin ardından minibüsteki bombayla ilgili 20 yıl hüküm giyen İdris Nakcı'nın avukatları yeniden yargılama talebinde bulunmaya hazırlanıyor. Nakcı'nın avukatlığını yaparken tartışmalı ifadelerle 8 ay tutuklu kalan ve 7.5 yıl hapse mahkum olan avukat Filiz Kalaycı ise çarpıcı iddialarda bulundu. Kalaycı, tahliye olduktan sonra kendisini arayan bir kişinin minibüsün "devlete ait olduğunu" söylediğini, ancak yeni komplolardan çekindiği için bu kişiyle görüşmediğini söyledi.
9 Ocak 2015 Cuma
Avukata ayakta durma cezası veren hakimin eğitmenlik koltuğu gitti
KEMAL GÖKTAŞ
Türkiye Barolar Birliği, duruşmada ara karar okunurken ayağa kalkmayan avukatın sandalyesini kaldırtarak ayakta durma cezası veren hakim Ali Yiğin'in avukatlara yönelik seminerde eğitmen olarak görevlendirilmesini iptal etti. Barolar Birliği iptalin nedenini "Yargının kurucu unsuru olan avukatlara meslek itibarını rencide edici davranışta bulunması" olarak açıkladı.
HSYK'dan "hukuka aykırı delil" kararı
KEMAL GÖKTAŞ
HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu), disiplin hukuku açısından bütün kamu görevlilerini ilgilendirebilecek önemli bir karar aldı. Kurul, telefonları dinlenen iki yargı mensubunun, dinlemeye gerekçe oluşturan suç dışındaki bazı görüşmelerine dayanılarak verilen disiplin cezalarının kaldırılmasına karar verdi. HSYK Genel Kurulu'nun bu kararıyla tesadüfi delil olarak adlandırılan dinleme kayıtlarının hukuka aykırı delil olarak değerlendirilmesi ve hukuka aykırı delillerin de disiplin hukuku açısından geçersiz olması anlamına geliyor. Karar, hukuka aykırı delillerin yargılandıkları davalarda hükme esas alınmaması nedeniyle beraat kararı verilen kamu görevlileri açısından bu delillerin disiplin hukuku açısından da geçersiz olması sonucunu doğurabilecek.
7 Ocak 2015 Çarşamba
Hollandalı gazeteciye ilginç suçlama, sıra dışı soruşturma
KEMAL GÖKTAŞ
Hollandalı gazetecinin evinin aranması ve gözaltına alınmasının arkasında ilginç bir suçlama ve sıra dışı bir soruşturma öyküsü çıktı.
Hıristiyanlara Noel yasak, din dersi zorunlu
KEMAL GÖKTAŞ
Protestan Kiliseler Derneği'nin hazırladığı 2014 yılı Hak İhlalleri İzleme Raporu’nda birçok şehirdeki kiliselerin "kaçak iş yeri" denilerek mühürlendiği ve Mardin'deki kiliseye jandarma elemanlarının sızdığı belirtildi. Antalya'daki Noel kutlamasında açılan İncil standına zabıta ve polisin müdahale ettiği anlatılan raporda, Hristiyan bir gencin tehditle kaçırılmak istendiği, Hristiyan çocukların zorla Din Bilgisi ve Ahlak Kültürü dersine sokulmak istendiği bilgileri yer aldı. Protestan Kiliseler Derneği’nin raporunda yer alan bazı tespitler şöyle:
6 Ocak 2015 Salı
Ahmet Atakan eyleminde yolu kapatan göstericilere "araç ve demiryolu korsanlığından" dava
KEMAL GÖKTAŞ
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Hatay'da Ahmet Atakan'ın öldürülmesini protesto için sokağa çıkan 110 kişi hakkında "kanuna aykırı gösteri ve yürüyüş yapmak" suçlamasının yanı sıra Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen "ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması" suçundan da ceza verilmesi istemiyle dava açtı. Savcılık, gösteriler sırasında araç trafiğini engellediğini iddia ettiği kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar; hemzemin geçiti kapatarak demiryolu trafiğini engelledikleri iddia edilen kişilere 2 yıldan 5 yıla kadar ve hem araç hem de demiryolu trafiğini engellediklerini iddia ettiği kişilere ise 3 yıldan 8 yıla kadar "ekstra" hapis cezası istedi. Hakkında dava açılan kişilerle ilgili olarak daha önce de Eskişehir Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü de Kabahatler Kanunu'nu gerekçe göstererek "yolu trafiğe kapatmak" iddiasıyla 343'er TL idari para cezası vermişti.
5 Ocak 2015 Pazartesi
Polis oldukları iddia edilen iki kişi okul basıp silah çekti, hizmetliyi dövdü, soruşturma faili meçhul
KEMAL GÖKTAŞ
Ankara'da eşi Yargıtay'da tetkik hakim olan bir öğrenci velisi, kendisine bakıp gülerek şarkı söyleyerek tacizde bulunduğunu iddia ettiği hizmetliyi, yanındaki iki kişi ile birlikte okuldaki odasında dövdü. Öğrenci velisi A.B ile birlikte hizmetliyi A.Ö'yü döven saldırganların silah çektiği kamera görüntülerine yansırken görgü tanıkları bu kişilerin polis olduğunu söylediklerini anlattı. Savcılık, aradan geçen 2 aya rağmen okul basan saldırganların kimliklerine ulaşamadı.
2 Ocak 2015 Cuma
AYM'den hükümete "internet" uyarısı ve internet özgürlüğü kriterleri
KEMAL GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi'nin TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) Başkanı'na internet erişiminin engellenmesi yetkisi vermesine ilişkin kanunun iptal gerekçeleri açıklandı. AYM, kararında "Milli güvenlik, kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi konularında ilgili ve yetkili kurumların değerlendirme ve karar verme yetkileri gözetilmeksizin tek başına TİB'e erişimin engellenmesi yetkisi verilmesinin Anayasa'ya aykırılık oluşturacağı" belirtildi. İnternetin ifade özgürlüğü ve bilginin elde edilmesi açısından günümüzün en etkili ve yaygın araçlarından biri olduğuna dikkat çeken AYM, demokratik ülkelerde internetin "çocuk pornografisi ve istismarı ile rkçılık gibi ağır suçlar için" engellenebildiğini vurguladığı kararında "devletin internetle ilgili düzenlemeler ve uygulamalar konusunda çok hassas davranması gerektiği" uyarısında bulundu. AYM'nin kararındaki değerlendirmeler, hükümetin üzerinde çalıştığı ve iptal edilen düzenlemede TİB Başkanı'na verilen yetkinin Başbakan'a verilmesini öngören yasa hazırlıkları açısından da oldukça önemli bulundu. Gerekçeli karardaki "Belirlenecek yetkili merciin milli güvenlik, kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi konusunda değerlendirme yapabilecek ve karar alabilecek yetkinliğe sahip olması gerektiği" yönündeki ifadesi ve "ilgili kurumları" işaret etmesi bu kapsamda dikkat çekti.
Anayasa Mahkemesi'nin TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) Başkanı'na internet erişiminin engellenmesi yetkisi vermesine ilişkin kanunun iptal gerekçeleri açıklandı. AYM, kararında "Milli güvenlik, kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi konularında ilgili ve yetkili kurumların değerlendirme ve karar verme yetkileri gözetilmeksizin tek başına TİB'e erişimin engellenmesi yetkisi verilmesinin Anayasa'ya aykırılık oluşturacağı" belirtildi. İnternetin ifade özgürlüğü ve bilginin elde edilmesi açısından günümüzün en etkili ve yaygın araçlarından biri olduğuna dikkat çeken AYM, demokratik ülkelerde internetin "çocuk pornografisi ve istismarı ile rkçılık gibi ağır suçlar için" engellenebildiğini vurguladığı kararında "devletin internetle ilgili düzenlemeler ve uygulamalar konusunda çok hassas davranması gerektiği" uyarısında bulundu. AYM'nin kararındaki değerlendirmeler, hükümetin üzerinde çalıştığı ve iptal edilen düzenlemede TİB Başkanı'na verilen yetkinin Başbakan'a verilmesini öngören yasa hazırlıkları açısından da oldukça önemli bulundu. Gerekçeli karardaki "Belirlenecek yetkili merciin milli güvenlik, kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi konusunda değerlendirme yapabilecek ve karar alabilecek yetkinliğe sahip olması gerektiği" yönündeki ifadesi ve "ilgili kurumları" işaret etmesi bu kapsamda dikkat çekti.
Hakime "Burada babanın uşağı yok" diyen avukata beraat
KEMAL GÖKTAŞ
Yargıtay, duruşmada dosyayı okumadığını düşündüğü hakime kızarak "Vergi dairesinden dosyaya gelen yazıyı yazmamanız da dosyayı incelemediğinizi göstermektedir. Burada babanızın uşağı yok" diyen avukata kamu görevlisine hakaret suçundan verilen cezayı bozdu.
1 Ocak 2015 Perşembe
Yargıda Didem hüznü: "Ah Didem ah, gördün mü...?"
KEMAL GÖKTAŞ
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) önceki HSYK döneminde elektrik-su borcunu ödemediği ve polisle tartıştığı için mesleğe kabul edilmeyen üç hakim adayının mesleğe kabullerine karar vermesi yargıda "Didem Yaylalı hüznüne" yol açtı.