KEMAL GÖKTAŞ
Ali İsmail Korkmaz davasında hukukçuların ihtimal vermek istemediği, ancak davanın başından beir hep en kötü ama en olası ihtimal olarak zihinlerin bir kenarında duran sonuç gerçekleşti. Mahkeme, Korkmaz'ın dövülerek öldürülmesini "yaralama" olarak değerlendirerek büyük tepki çekerken Yargıtay'ın "işkence" davalarındaki kriterlerini görmezden geldiği eleştirileri öne çıktı.
Çeber içtihadı uygulanmadı
Ali İsmail Korkmaz davasında suçun cezaevinde gardiyanlar tarafından dövülerek öldürülen Engin Çeber'de olduğu gibi "işkence sonucu öldürme" olarak görülmemesi sanıkları çok ağır cezalardan kurtardı. Yargıtay'ın Çeber kararında mahkemelerce "yaralama" kapsamında görülen ve çoğu kez cezasızlıkla sonuçlanan bir çok fiilin işkence kapsamında görülmesini amaçlayan hükümler yer alıyordu. Yargıtay "Tokat veya tekme atma, bağırma, kızma, küfür, uyutmama, taciz, tek ayak üstünde bekletme, yüksek sesle müzik dinletme, tuvalete götürmemek" gibi fiillerin sistematik biçimde işlenmesi halinde işkenceden ceza verileceğine hükmetmişti. Hatta Yargıtay, Çeber'le birlikte alınan Aysu Baykal'ın "saçını çeken, hakaret eden, aşağılayan, baygın yere yatıran" kadın polise "yaralama" suçundan verilen cezayı bozarak işkenceden ceza verilmesini istemişti.
Yargıtay'ın kararının ikinci önemli içtihadı ise işkenceye göz yuman amirlerin de işkence suçundan cezalandırılmasıydı. Korkmaz'ın başına tekme atarak ölümüne neden olan polis Mevlüt Saldoğan'ın tekme atarken "yaralama" kastıyla hareket ettiği kabul edilse bile, polisin hakimiyet alanına girmiş bir kişiye atılan bu tekmenin "işkence" sayılmaması için hiçbir neden yoktu. Kaldı ki Yargtay İstanbul'da sokakta bir kişinin bu şekilde dövülmesi olayında da sanıklara işkence suçundan ceza verilmesi gerektiğine hükmetmişti. Mahkeme, suçu işkence sonucu öldürme olarak değerlendirseydi Korkmaz'ı döven polisler için ceza "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" olacaktı. Ali İsmail Korkmaz'ı döverek polislerin işkence suçuna yardım eden sivil şahıslar ise suça yardımdan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis alacaklardı. Ayrıca Ceber kararına paralel olarak polisleri o sokakta görevlendirerek kaçan göstericileri dövmeleri yönünde emir veren amirler de tıpkı döverek öldüren polis memurları gibi ağırlaştırılmış müebbet alabileceklerdi.
Kasten ya da olası kastla öldürme
Korkmaz'ın öldürülmesinde ikinci olasılık olarak gösterilen ve müdahil avukatların savunduğu müebbet hapis cezası öngörülen kasten öldürme suçu ise özellikle Saldoğan'ın Korkmaz'ın kafasına tekme atması nedeniyle mahkemece göz önüne alınabilecek bir olasılıktı. Mahkeme Saldoğan'ın ve Korkmaz'ı döven diğer sanıkların öldürme kastıyla hareket etmediğini düşünse bile "kafaya atılan bir tekmenin veya çok sayıda kişiyle birlikte bir kişiyi lince kalkışmanın ölüme neden olabileceğini" bilmeleri gerektiğini hesaba katarak "olası kastla" öldürme suçundan da ceza verebilirdi. Bu durumda ceza 20 yıldan 25 yıla kadar hapis olacaktı.
Suç "coumadin"e yüklenecek
Mahkeme bütün bu olasılıkları dışlayarak büyük tepki çekecek biçimde Saldoğan'ın ve diğer sanıkların yaralama kastıyla hareket ettiklerini ancak Korkmaz'ın ölmesi nedeniyle suçun ağırlaştığı yorumunu yaptı. Aslında mahkemenin bu yorumu yapabileceğinin işaretleri daha yargılamanın başında ortaya çıkmıştı. İddianameyi kabul eden Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı “öldürme” yerine “yaralama” kapsamına almak için dosyayı Türk Ceza Kanunu'nun "yaralama" suçunu düzenleyen maddelerine atıf yaparak, Adli Tıp Kurumu'na göndermiş ve Korkmaz'ın ölümünde kalp ameliyatı geçirmesinin etkili olup olmadığının belirlenmesini istemişti. Dava Kayseri'de görülürken gelen Adli Tıp raporunda ise Korkmaz'ın ölümünün darba bağlı beyin kanamasından meydana geldiği ve kalp rahatsızlığı nedeniyle aldığı coumadin ilacının kanamayı hızlandırdığı yorumu yapılmıştı. Ancak bu rapor Korkmaz'ın dövülmesi olayının kanun ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda "işkence veya kasten öldürme" olarak görülmesine engel oluşturmuyordu. Yine de mahkemenin gerekçeli kararında Adli Tıp raporuna dayanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Üstelik mahkeme Korkmaz'a vurduklarına ilişkin kamera görüntüleri olduğu iddia edilen iki sanık polisin beraatine karar vererek kararını daha da tartışmalı hale getirdi.
Mahkemenin bu kararının Yargıtay'ca Çeber ve işkenceye dair diğer kararlarıyla uyumlu biçimde bozması olasılığı ise hiç de zayıf görünmüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder