İntihara eğilimli psikiyatri hastası eşinin göreceği yere tabanca bırakan polise "mağdur" indirimi
KEMAL GÖKTAŞ
Yargıtay, depresyonda olan ve daha önce iki kez yine evdeki tabancayla intihara teşebbüs eden, olay günü de psikiyatrik tedavide hastaneye yatma teklifini reddeden eşinin görebileceği yere tabancasını ve şarjörünü bırakan polis memuruna eşinin bu tabancayla intihar etmesi üzerine verilen cezanın 6'da 5'ine kadarının "eşinin ölümünden dolayı mağdur" olduğu gerekçesiyle indirilmesini istedi.
Yargıtay'ın kararına göre, polis memuru olan sanığın eşi, sanık polis memurunun dolu olarak koltukta unuttuğu silahı ile intihar etti. Sanık polis mahkemede verdiği ifadede eşinin son 5-6 yıldır depresyon hastası olduğunu, olay günü eşinin rahatsızlığı nedeniyle psikiyatri bölümünde muayene olduğunu, doktorunun yatış önerdiğini ancak eşinin kabul etmemesi üzerine eşinin babasının köyde bulunan evine gittiklerini anlattı. Evde silahını yanında dolu şarjörü ile birlikte odalardan birinde koltuğun üzerine bıraktığını söyleyen sanık polis, ev halkı balkonda ve bahçede bulunurken eşinin koltuk üzerinde bulunan silahına şarjörü takıp başına bir el ateş ederek kendini öldürdüğünü söyledi.
Aynı tabancayla iki kez teşebbüs etmiş
Eşinin daha önce yine kendi silahı ile iki kez intihara teşebbüs ettiğini belirten sanık polis, bu nedenle silahı eşinden sakladığını ve mermileri cebinde taşıdığını ancak hastaneden geldikten sonra cebinde taşıdığı mermileri şarjöre yerleştirerek silahı ve şarjörünü ayrı vaziyette odalardan birindeki koltuğun üzerine koyduğunu söyledi. Polis memuru soru üzerine, eşinin şarjörün silaha nasıl takıldığını bildiğini de ifade etti.
"Bilinçli" taksir
Mahkeme, sanığın eşinin depresyonda olduğu için olay günü günü muayene olduğunu, sanık polisin eşinin hastalığının aktif döneminde intihara teşebbüs edebileceğini öngörebileceği ve eşinin silah kullanmayı bildiği halde dolu şarjör ve silahı herkesin kolayca ulaşabileceği bir yere bırakarak "bilinçli taksirle" hareket ettiğine hükmetti.
"Mağdur" indirimi
Mahkemenin sanığın suçunu 2.5 yıldan 9 yıla kadar hapis öngörülen "bilinçli taksirle öldürme" olarak belirledi. Ancak sanığın kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, ilginç bir karar verdi. Mahkemenin "bilinçli taksir" kararını yerinde bulan Yargıtay, buna karşın sanık polis memuru için taksirli suçlarda uygulanan "ceza verilmeyecek ölçüde mağdur olması" hükmünün işletilmesini istedi. Yargıtay'ın işletilmesinhi istediği Türk Ceza Kanunu'nun 22/6. maddesine göre "Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa" ceza verilmiyor. Bilinçli taksir halinde ise verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebiliyor. Bu durumda sanığın cezası 5.5 aya kadar düşürülebilecek.
"Cezayı gereksiz kılacak mağduriyet"
Türk Ceza Kanunu'nun taksirle yani kasıt olmadan işlenen suçlara ilişkin 22. maddesine göre meydana gelen olumsuz sonucu istememesine rağmen öngeren buna rağmen taksire neden olan fiilde bulunan kişinin suçu "bilinçli taksirle" işlediği kabul ediliyor. Bu durumda taksirle işlenen suçlarda verilen ceza üçte birden yarısına kadar artırılıyor. Aynı maddeye göre, taksirli hareket sonucu ortaya çıkan durum, failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmiyor. Bilinçli taksir durumunda ise verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder