Öcalan'ın avukatlarına "Görüşme kayıtları hukuka aykırı" beraati

Hakim kararıyla yapılan dinleme "hukuka aykırı delil" sayıldı

KEMAL GÖKTAŞ

Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Abdullah Öcalan'ın avukatları İbrahim Bilmez ve Muhdi Öztüzün'e Öcalan'la yaptıkları görüşmede "örgütle ilgili bilgi aktarıp yapılması gerekenler konusunda bilgi aldıkları" gerekçesiyle açılan davada sürpriz bir karar verdi. Kanuna göre, avukat - müvekkil görüşmelerine ilişkin kayıtlarının incelenemeyeceğini belirten mahkeme, İnfaz Hakimliğinin kararıyla yapılan ses kaydının "hukuka aykırı delil" olduğuna hükmetti ve iki avukatın beraatine karar verdi.


Hakim kararıyla kaydedildi

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, avukatlar İbrahim Bilmez ve Muhdi Öztüzün hakkında, müvekkilleri Abdullah Öcalan'la 13 Ağustos 2010'da yaptıkları görüşme nedeniyle "terör örgütüne üye olmak suçundan" dava açtı. İddianamede iki avukatın söz konusu tarihte yaptıkları görüşmede Bursa 1. İnfaz Hakimliğinin verdiği kararla bir görevlinin hazır bulunduğu ve konuşmaların bu görevli tarafından ses kayıt cihazına kaydedildiği belirtildi. Bu ses kaydına göre iki avukatın "müvekkil-avukat görüşmesi ve hukuki yardım ile ilgili olmayan PKK'ya yönelik güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlara ilişkin örgütün kaybı, stratejisi, amacı ve gelişimi konusunda Öcalan'a ayrıntılı bilgi verdikleri ve örgüt ile ilgili yapılması gerekenler konusunda bilgi aldıkları" iddia edildi. Bu görüşmenin içeriği ile ilgili "terör örgütünün internet üzerinden yayınlarını yapan Fırat Haber Ajansı'nın internet sitesinden yayınlar yapıldığı, örgüt yöneticilerinin görüşme içerikleri doğrultusunda örgüt üyelerine açıklamalar yaptıkları" belirtildi. Ses kaydının çözümüne de yer verilen iddianamede iki avukatın Öcalan'ın avukatlığını yapmaktan yasaklanmaları da istendi.

"Kanuna aykırı"

Avukat Bilmez ve Öztüzün, yaptıkları savunmalarda müvekkilleri ile yaptıkları görüşmenin kayıt altına alınmasının hukuka aykırı olduğunu, bu yüzden haklarında delil olarak kullanılamayacağını söyledi.

Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı da Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'a göre avukat ile müvekkili arasındaki görüşme kayıtlarının incelemeye tabi tutulamayacağını belirterek "Sanıklar aleyhindeki tek delil olan görüşme kayıtlarının hukuka aykırı şekilde elde edildiği ve hukuka aykırı delilin mahkumiyet hükmüne esas olamayacağı anlaşıldığından, sanıklanın terör örgütü üyesi olmak suçundan beraatlerine karar verilmesi gerekir" dedi.

"Delil olamaz"

Mahkeme de savcılığın bu görüşüne katılarak iki avukat hakkında beraat kararı verdi. Gerekçeli kararda kanundaki "Avukatların savunmaya ilişkin belgeleri, dosyaları ve müvekkili arasındaki görüşme kayıtları incelemeye tabi tutulamaz" hükmü hatırlatılarak "Bu hükme rağmen hukuka aykırı şekilde elde edildiği anlaşılan delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü verilemez" denildi. Kararda ayrıca konuşma içerikleri incelendiğinde avukatların terör örgütü ile ilgili talimat alıp yayın organına ya da başka terör örgütümensuplarına ilettiklerine dair somut delil de olmadığı belirtilerek beraatlerine karar verildiği belirtildi.