Sayfalar
▼
14 Mayıs 2015 Perşembe
Dayak yediği için suçlu çıktı: "Çocuklarım dayak yememek için polis olsun, kötülüğü güç olarak kullansın"
KEMAL GÖKTAŞ
İzmir Karabağlar'daki polis merkezinde yediği dayağın görüntüleriyle gündeme gelmişti Fevziye Cengiz. Görüntülerde, bir müzikholde kimliği olmadığı gerekçesiyle gözaltına alınan Cengiz'i polislerin bir odaya kapattıkları, kelepçeleyerek yere yatırdıkları, üzerine çıkararak dakikalarca dövdükleri, ayağa kaldırdıktan sonra da yüzüne defalarca tokatlar attıkları, hakaret ettikleri görülüyordu.
"Konsomatris" demişlerdi
Görüntüler ortaya çıkmadan önce Fevziye Cengiz yaralı yüzüyle polisler hakkında suç duyurusunda bulunduğunda İzmir Emniyeti'nin yaptığı ilk açıklama onun "konsomatris olduğu" yönündeydi. Polis yetkilileri dayağı inkar ediyordu ama görüntüler ortaya çıktığında bu defa Cengiz'in polislere hakaret ettiği, direndiği ve "kollarını tırmalayarak onları yaraladığı" iddia edildi. Savcılık da polislere basit yaralama, Cengiz'e de isnat edilen bu suçlardan dava açtı.
Görüntülerin çözümünü yapan "bilirkişi polislerin" dayak olayını raporlarında gizledikleri ortaya çıkınca yargılanıp cezalandırıldılar ve olayın "işkence" olduğu göz önüne alınarak dosya ağır ceza mahkemesine gönderildi. Ancak mahkemeden 4 yıl sonra çıkan karar Cengiz'i tam bir yıkıma uğrattı. Polislere 1 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme Cengiz'i de polislere hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıl 2 ay 17 gün, yani polislerden sadece 13 gün az cezaya mahkum etti. Kanuna göre polisler denetimli serbestlikten yararlanıp cezaevine girmeyecekler. Daya mağduru Cengiz de 5 yıl içinde yeni bir suç işlemezse hapis cezasının çevrildiği 8 bin 840 TL para cezasından kurtulacak. Cengiz'in karara yönelik en büyük tepkisi de buna. Cengiz
"O 5 yıl benim çok zoruma gittim. Sanki ben kavgacı bir insanmışım gibi... Şimdi beni kim döverse dövsün karşı çıkamayacağım yani. Polisler birilerini beni dövmek için yollayıp sonra da benden şikayetçi olarak bu cezayı çekmemi isterler diye korkuyorum. Sırf ceza almam için birşeyler yaparlar gibime geliyor" diyor.
5 yıl tepkisi
Hakaret suçundan aldığı cezaya tepki gösteren Cengiz "Ben hakaret etmedim. İşaret parmağımla morarmış gözümü gösterdim. Onlar o görüntüyü hakaret etmişim gibi gösteriyorlar. Keşke karakolda görüntünün yanında ses de olsaydı da gerçek açığa çıksaydı. Alındığım Çetin Müzikhol'ün önündeki MOBESE kameralarını da getirtemedik. Onlar olsaydı nasıl dövülerek gözaltına alındığım ortaya çıkacaktı" dedi.
Torunlarım polis olsun
4 yıl süren dava sonunda böyle bir sonucu beklemediğini belirten Cengiz şöyle konuştu:
"Dava ağır cezaya gidince çok mutlu olmuştum. Şimdi haklıyken suçlu konumunda kaldım. Çoluk çocuğum 'hem dayak yedin hem ceza aldın, bu cezayı nasıl verirler?' diyor.
Artık ne mahkemelere ne karakola ne de adalete de güveniyoruz. Benim asıl endişem benim iki kızım, var biri 9 diğeri 20 yaşında. Benim çocuklarım bu Türkiye'de nasıl yaşayacaklar? Bu olay bizi bitirdi. Çoluk çocuğun psikolojisi bozuk. Bizim eski neşemiz kalmadı. Bizi bitirdiler. Bunları yaptıkça daha da bitiriyorlar. Ben onları da geçtim. Ben çocuklarımın, torunlarımın gelecekleri için endişe ediyorum. 4 torunum var. Böyle bir ülkede nasıl bir gelecek içinde yaşayacaklar merak ediyorum. Haksızlıkları göre göre büyücekler. Hepsinin psikolojisi etkilenmiş durumda. Artık kötülüğü güç olarak kullanırlar. Artık polis olurlar önüne geleni döverler, en iyi kanun bu. Hepsini okutup polis yaparız. En azından annesini, babasını bizi dövmezler."
Yeterince destek gördünüz mü?
Bütün bu süreç boyunca avukatlarım yanımdaydı ama her şey yolunda gider diye bana destek vermek isteyenleri aramamıştım hiç. En son duruşmada çevik kuvvet mahkemeyi sarmıştı. Beni mahkemede çok korkuttular. Merdiven girişinde benim başımda duruyorlardı. Ben mahkemede bile konuşmaya korktum. Mahkemede konuştum cezalı çıktım. Ben kime derdimi anlatacağım, bilmiyorum.
Sonuna kadar gideceğim
Son duruşmada hala benim orada garson alarak çalıştığımı söylediler. Oysa o gün oraya müşteri olarak gezmeye gitmiştim. Onlar hala çalışma derdinde. Çalışma derdinde değilim ben, yediğim dayağın peşindeyim. Beni çalışıyor olarak gösterseler ne olacak?
Ama ben sonuna kadar gideceğim, yaşadığım sürece. İstedikleri kadar engel koymaya çalışsınlar ben nereye gidilmesi gerekiyorsa Yargıtay'a, başka yerlere gideceğim. Kime dilekçe yazmam, kime söylemem gerikiyorsa oraya gidecem. Mutlaka beni anlayacak birisi çıkacak."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder