Sayfalar

4 Nisan 2015 Cumartesi

Yargının erkek için hep bir kurtarıcı formülü var: Dayak tazminatına "kıskançlık" indirimi




KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay, eşini defalarca döven ve hakaret eden erkeğin evliliğin sonlanmasında kusurlu olarak görüldüğü ve bu yüzden tazminata mahkum edilmesine ilişkin mahkeme kararını, kadının da "aşırı kıskanç" olduğu için kusurlu sayılması gerektiği gerekçesiyle bozdu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre, şiddet uygulayan erkeğin, boşandığı eşine 100 bin TL tazminat ve 3 bin TL nafaka ödemesine ilişkin mahkeme kararında "kıskançlık" indirimi yapılacak.


"Aldattı ve dövdü"

Ankara'da 2010 yılında boşanma davası açan Ş.B, 2003 yılında evlendiklerini bir çocuklarının bulunduklarını belirterek kocasıyla ilgili şu iddialarda bulundu:
"İş toplantıları olduğunu söyleyerek eve gelmiyor. Bir şey sorduğumda şiddet uyguluyor. İş toplantılarını, seyahatleri bahane ederek başka kadınlarla da birlikte olduğunu kendisi bizzat söyledi. Gece hayatı var, saunalarda başka kadınlarla birlikte oluyor. Son olaark kreti kartlarının ekstreleri üzerinde oynayarak, istediği kalemleri çıkararak ve üzerine de banka logosunu koyarak bana gösterdi ve beni kandırmaya çalıştığını sonradan tesadüfen öğrendim. Gördüğüm gerçek ekstrede doğum yapmak için hastaneye yattığım gün karnımda olan bebeğin ciğerinin gelişmesi için elzem olan ve ilaç firmasında müdür olduğu için sadece kocamda olan bir ilacı getirmesi için telefonla aradım ve yakınlarıma arattım. Telefonlara cevap vermedi ve daha sonra da telefonunu kapattı. Davalının o gün sinemaya iki kişilik bilet aldığını ekstrede gördüm."

"Aşırı kıskançlık" kusuru

Davacı kadın, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanmalarına, ayrıca, toplam 3 bin TL nafaka ile 100 bin TL maddi ve 100 bin TL manevi olmak üzere 200 bin TL tazminat ödemesine karar verilmesini istedi. Davalı koca ise cevap dilekçesinde eşinin iddialarının mesnetsiz olduğunu ileri sürdü ve davanın reddini istedi ancak daha sonra bu davaya  karşılık bir dava açtı ve boşanmalarına karar verilmesini istedi. Bu davada da karısının aşırı kıskanç olduğunu ve evdeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürdü.
İki davayı da birleştirerek görüşen ve kocanın Ankara 6. Aile Mahkemesi yargılama sonunda, kocanın eşine şiddet uyguladığı, son şiddet olayından sonra kadının yüzünde morluklar oluştuğu ve hakaret ettiğinin anlaşıldığını belirterek tarafların boşanmalarına ve 100 bin TL tazminat ile 3 bin TL nafaka ödenmesine karar verdi. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu kararı bozdu. Kararda kocanın eşine birden fazla şiddet uygulayıp, hakaret ettiğini ancak kadının da "aşırı kıskanç davranması ve birlik görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle" kusurlu olduğu savunuldu. Daire kararında, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle mahkemenin boşanma kararının geçerli olmasına ancak kadının da erkekten daha az olsa da kusurlu olduğu göz önüne alınarak yeniden tazminat ve nafaka oranlarının belirlenmesi gerektiği belirtildi. Bozma kararından sonra dosyanın gönderildiği yerel mahkeme ise önceki kararında direndi.

İndirim yapılacak

Bunun üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul, tazminat ve nafaka miktarının kadının aşırı kıskanç olması göz önüne yeniden belirlenmesi gerektiğine ilişkin Daire kararını yerinde bularak yerel mahkeme kararını bozdu.
Genel Kurul'un bu kararına göre mahkeme, erkeğin ödediği tazminattan ve nafaka miktarından kadının "aşırı kıskanç olduğu ve evlilik birliği görevlerini yerine getirmediği" gerekçesiyle indirim yapmak zorunda olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder