Sayfalar
▼
12 Mart 2015 Perşembe
Anayasa Mahkemesi fahiş hatada ısrarcı
KEMAL GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi (AYM) 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasına ilişkin yayın yasağına karşı yapılan bireysel başvuruda "iki fahiş hata" yapıldığına ilişkin haberle ilgili açıklama yaptı. AYM, sayımda hata yapılarak 7'ye karşı 9 oyla kabul edilebilir bulunmasına rağmen tersine 7'ye karşı 9 oyla "kabul edilemez" bulunduğu yönündeki iddiayı "oylama çizelgesi" ile savundu. AYM, gazeteci Adnan Keskin'in milletvekili Adnan Keskin ile karıştırıldığını ise kabul etti, ancak bunun sonuca etkili olmadığını ileri sürdü.
"Oylama çizelgesi" savunması
AYM, Milliyet'in dünkü manşetinde yer alan "AYM'den İki Fahiş Hata" başlıklı haberle ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada bireysel başvurunun "kişi yönünden yetkisizlik" nedeniyle oyçokluğuyla kabul edilemez bulunmasına rağmen oyların hatalı sayıldığı ve başvurunun yediye karşı dokuz oyla kabul edilebilir bulunması gerektiği iddiasının "gerçeği yansıtmadığı" ileri sürüldü. Açıklamada "Mahkememizin kayıtlarında bulunan oylama çizelgesinden açıkça tespit edildiği üzere başvurucuların bir kısmı yönünden Mahkememizin 9 üyesi, geriye kalan başvurucular yönünden ise 10 üyesi başvurunun kabul edilemez olduğu yönünde oy kullanmışlardır. Mahkememizdeki başvurular müzakere edilip karara bağlandıktan sonra sayın üyelerimizin 'Farklı Gerekçe' başlığı altında kaleme aldıkları görüşlerin içerikleri tamamen kendi takdirlerinde olup mahkememizin bu sürece herhangi bir müdahalesi söz konusu olamaz" denildi.
AYM iki üyenin yazılı görüşünü yine es geçti
Açıklamada başvurunun gazeteci Banu Güven açısından 9, Adnan Keskin açısından ise 10 üyenin oyuyla "kabul edilemez" bulunduğuna ilişkin karar "oylama çizelgesi" dayanak gösterilerek tekrarlandı. AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararında 7 üyenin, mahkemenin "kişi yönünden kabul edilemez" kararına karşı çıktığı, buna karşın 9 üyenin kişi yönünden kabul edilemez kararı verdiği belirtildi. AYM kararında 9 üye arasında sayılan Celal Mümtaz Akıncı ve Muammer Topal ise "farklı gerekçe" başlıklı şerhlerinde aynen şu ifadeleri kullandı:
"Gazeteci olduğunu beyan eden başvurucular açısından mağdur statüsünün bulunmadığı, başvurunun kişi yönünden yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğu yolundaki görüşe katılmıyoruz."
Yani bu 2 üye kabul edilemez kararına katılmadıkları, yani diğer 7 üye ile aynı yönde oy kullandıkları halde AYM kararında başvuruyu kabul edilemez bulanlar arasında sayıldı.
İkinci fahiş hata kabul edildi
AYM, gazeteci Adnan Keskin'in, CHP milletvekili Adnan Keskin ile karıştırıldığını kabul etti ancak bunun karar sonucuna bir etkisi bulunmadığını ileri sürdü. Açıklamada "Bu türden maddi hataların mahkememizce her zaman tashihi mümkün bulunmaktadır. Nitekim Mahkememizin 10 Aralık 2014 tarihli kararındaki bu hususa ilişkin maddi hata, yapılan başvuru üzerine ek kararla düzeltilmiştir" denildi.
2 üye Keskin'in gazeteci olduğunu biliyordu
AYM'nin oylama çizelgesinde kabul edilemez yönünde oy kullandıklarını iddia ettiği, ancak "farklı gerekçede" tam tersini savunun 2 üyenin yazılarında Adnan Keskin’in gazeteci olduğu net şekilde belirtildi. Oysa AYM kararında Keskin için "milletvekili" olarak bahsedildi. Bu durum, 2 üyenin bildiğini heyetin nasıl bilmediği sorusuna neden oldu.
Altıparmak: AYM'nin müzakeresi açıklanmaya muhtaç
AYM’nin tartışmalı kararının başvurucularından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Yrd. Doç. Kerem Altıparmak ise 20 yıldır bireysel başvurulara ilişkin AİHM kararlarını ve farklı gerekçelerini okuduğunu belirterek, "Bir tane bile buna benzer bir örnek görmüş değilim. Bir insan farklı gerekçede çoğunluk kararına katıldığını, ancak farklı bir gerekçeyle katıldığını açıklar. AYM kararındaki farklı gerekçedeki cümlelerin bir tanesinde bile karara katıldıkları açıklanmamış. AYM, oylama çizelgesine atıf yapıyor. ‘Biz oraya yanlış çentik attık’ diyemez. O zaman bu iki üye neden farklı kullamış oylarını? İşin garip yani mahkemenin bütünü Adnan Keskin’in gazeteci olduğunu fark etmezken bu iki üye nasıl fark etmiş? Bu açıklanmaya muhtaç bir durum. AYM, bu hatanın sonuca etkili olmadığını savunuyor. Oysa oradaki ana ayrım gazeteci mi milletvekili mi olduğudur" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder