"Yetki devri, kısa vadede bir çözüm olsa dahi, bağımsızlık taleplerini ortadan kaldırmaz"
KEMAL GÖKTAŞ
İskoçya'daki bağımsızlık referandumuna günler kala, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) internet sitesinde konuya ilişkin yaklaşık 1.5 yıl önce kaleme alınmış bir çalışmanın yer alması dikkat çekti. "MGK'nın resmi görüşünü ifade etmediği" uyarısıyla yayınlanan çalışmalar arasında yer alan -"İskoçya'da Düzenlenmesi Öngörülen Bağımsızlık Referandumu" başlıklı metinde, İskoçya ve Birleşik Krallık ilişkileri ile ilgili tarihsel ve güncel bilgilerin yanı sıra konuya ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yer alıyor. Çalışmanın sonuç bölümünde şöyle deniliyor:
"300 yılı aşkın bir süredir devam eden bir birlikteliğin ardından İskoçya, esasen İskoç toplumunda uzun zamandır değişen seviyelerde var olan ve Birleşik Krallık’ın İskoçya Parlamentosu’na yetki devretmesine neden olan bağımsızlık fikrini, 18 Eylül 2014 tarihinde düzenlenmesi öngörülen referandumda halkın görüşüne sunacaktır.
Domino etkisi
Birleşik Krallık’ın, birliğini korumak adına vermekte olduğu mücadele, başta benzer ayrılıkçı eğilimlerin bulunduğu ve İskoçya’nın bağımsızlığının sebep olabileceği “domino etkisi”nden korkan İspanya gibi ülkeler olmak üzere, tüm dünya tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Güncel kamuoyu yoklamaları; İskoç halkının yaklaşık yüzde 30’unun bağımsızlığı desteklediğini, Birleşik Krallık içinde yer almaya devam etmekten yana olanların ise yüzde 50 civarında olduğunu göstermektedir. Bağımsızlığa en yakın oldukları mevcut konjonktürde dahi desteğin yüzde 30’larda seyrettiği göz önünde bulundurulduğunda; ekonomi, güvenlik, uluslararası ilişkiler gibi çeşitli alanlarda bağımsızlık sonrasına ilişkin belirsizlikler ve endişeler nedeniyle, İskoç halkının çoğunluğunun Birleşik Krallık’tan ayrılmayı tercih etmediği değerlendirilmektedir.
Bağımsızlık kararı kolay değil
Referandum tarihine kadar geçecek yaklaşık 1,5 yıllık zaman zarfında bağımsızlık ve birlik taraftarlarının yapacakları propaganda çalışmalarının etkinliği; bu çalışmaların mevcut kararları ve bilhassa yüzde 16 gibi yüksek bir oranda var olan kararsızları etkileme olasılığı; Avro bölgesindeki krizin seyri; Kuzey Kore, İran gibi çeşitli alanlarda yaşanabilecek ve küresel etkileri olabilecek gelişmeler; Kuzey Denizi’ndeki petrol ve doğalgaz kaynaklarına ilişkin yeni gelişmeler referandum sonucunu etkileme olasılığı bulunan temel hususlardır. Ancak, güncel kamuoyu yoklamalarının sonuçları ve son 35 yılda yapılan kamuoyu yoklamalarında bağımsızlık fikrine verilen desteğin yüzde 50’nin üzerine çıkmadığı göz önünde bulundurulduğunda, mevcut koşullarda referandumdan bağımsızlık kararının çıkmasının kolay olmadığı düşünülmektedir.
"Yekti devri uzun vadeli çözüm değil"
Bağımsızlığa temkinli yaklaşan İskoç halkının; İskoçya Parlamentosu’na daha fazla alanda yetki devri yapılmasını, ancak savunma ve dışişleri gibi alanların Birleşik Krallık Hükümeti tarafından yürütülmesini tercih ettiği anlaşılmaktadır. İskoç halkının bu eğiliminin, 'birliğin' İskoçya’nın da yararına olduğu hususunda iknaya dayalı yumuşak bir üslup benimsemiş olan Londra tarafından kullanılabileceği ve kamuoyu yoklamalarında bağımsızlık taraftarlarının arttığı yönünde sonuçlar çıkması halinde, muhtemelen referanduma yakın bir zamanda, daha fazla yetki devri vaadinde bulunulabileceği düşünülmektedir.
Ancak, 300 yıl önce dahi olsa zamanında egemen bir ülkeye sahip olan ve ulusal kimliklerini muhafaza eden insanların yaşadığı bir bölgeye yetki devredilmesinin paradoksal bir durum olduğu düşünülmektedir. Zira, bağımsızlık isteklerini bastırabilmek için kullanılan bu yöntem ile geçici bir çözüm sağlanarak üniter devlet yapısı korunsa dahi, yetki devredilen birimin merkezden uzaklaşmasına, bağımsızlık ümitlerinin canlı tutulmasına ve zaman içinde zımnen ya da alenen bağımsızlık tehdidi ile daha fazla yetki talebinde bulunulmasına kapı açıldığı değerlendirilmektedir. Nitekim, İskoç halkının bağımsızlığa en fazla destek verdiği dönemin 1997 yetki devri referandumu öncesi olduğu, bu desteğin İskoçya Parlamentosu’nun açılması ile birlikte çok ciddi bir düşüş kaydettiği ve bir daha o düzeye çıkmadığı; buna rağmen Birleşik Krallık Hükümeti’nin bir bağımsızlık referandumu yapılmasını engelleyemediği göz önünde bulundurulduğunda, daha fazla yetki devrinin, kısa vadede bir çözüm teşkil etse dahi, bağımsızlık taleplerini tamamen ortadan kaldırmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir."
"İlgi alanımıza giren konular" ama "resmi görüşümüz değil"
MGK'nın internet sitesinde "Çalışmalar" başlığı altında halen 29 uluslararası ve küresel konularla ilgili çalışma yayınlanıyor. Çalışmalarla ilgili olarak MGK Genel Sekreterliği tarafından "Uyarı" başlığı altında yayınlanan kısa metinde ise şöyle deniliyor:
"MGK Genel Sekreterliği internet sitesinde Kurumumuzun ilgi alanına giren çeşitli konularda yapılan bazı aratırma ve değerlendirme sonuçlarına yer verilmektedir. Bu çalışmalar, açık kaynaklardan elde edilen bilgilerin kullanılması suretiyle hazırlanmış olup, bilgilendirmek ve güvenlik alanındaki yeni perspektifleri paylaşmak maksadıyla internet sitesine sunulmaktadır. Çalışmalarda ifade edilen görüşler Genel Sekreterliğin resmi görüşleri değildir. Ayrıca çalışmaların oböektif bir bütünlükle sunulması için gösterilen tüm çabaya rağmen, çalışmalarda yen alan bilgilerin güncelliği, doğruluğu, güvenirliği ve tamlığı konusunda olabilecek hatalardan MGK Genel Sekreterliği hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir."
29 "Çalışma" yayınlanıyor
MGK Genel Sekreterliği'nin "Kurumun ilgi alanına giren konularda" olduğunu belirttiği diğer çalışmalar şunlar:
"ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi, Avrupa Birliği Güvenlik Stratejisi, Avustralya Ulusal Güvenlik Stratejisi, Azerbaycan Milli Güvenlik Stratejisi Belgesi, Fransa'nın 'Stratejik Ufuklar' Öngörü Çalışması, İngiltere'nin Yeni Güvenlik Yaklaşımı, Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Yaklaşımı, Çin'in 2013 Yılı Savunma Beyaz Kitabı, Küresel Eğilimler 2030, Batı Balkan Ülkelerinin Avrupa Birliği Üyelik Süreci, 2012 Dünya Enerji Görünümü Raporu, Çin'in Kuzey Kutbu'na Yönelik İlgisi, KKTC'ye Yönelik Su Temini ve Elektrik Nakil Projeleri, Avrupa Birliği'nin Dış İlişkiler, Güvenlik ve Savunma Alanında Ortak Strateji Eksikliği,
Siber Savaşa Uygulanacak Hukuk Hakkında Tallinn El Kitabı, Jeostratejik Deniz Sorunları, İspanya'nın Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi, Japonya'nın 2013 Yılı Savunma Beyaz Kitabı, Gürcistan Ulusal Güvenlik Konsepti, Transatlantik Köle Ticareti, Fransa'nın Ulusal Savunma ve Güvenlik Stratejisine İlişkin 2013 Tarihli 'Beyaz Kitap', Hollanda'nın Uluslararası Güvenlik Stratejisi, 'Norveç Savunması 2013' Konulu Doküman ile 2009 Tarihli 'Norveç Silahlı Kuvvetleri Stratejik Konsepti', Körfez Ülkelerinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile Ötesinde Artan Rolü, Japonya Ulusal Güvenlik Stratejisi, Macaristan Ulusal Güvenlik Stratejisi, Geçiş Döneminden Sonra Afganistan, Güney Asya Dinamikleri"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder