"Devletime katil dedirtmem" kararı kalktı

　
Kemal GÖKTAŞ
Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "Devletime katil dedirtmem" diyerek soruşturma izni verdiği "Hrant Dink'in katili devlettir. Türkiye'de Ermeni soykırımı vardır" sözleri için Adalet Bakanı Sadullah Ergin AİHM kararlarındaki "düşünce özgürlüğü" kriterlerini hatırlatarak soruşturma izni vermedi.

"DEVLETİME KATİL DEDİRTMEM"

Yazar Demirer, Dink'in öldürülmesini protesto gösterisinde söylediği sözler için 2008 yılında Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinden soruşturulduğunda, dönemin Adalet Bakanı Şahin, soruşturma izni veren karara imza atmıştı. Şahin bu karara yönelik tepkiler üzerine “Adam, 'Türkiye katil devlettir. Önceden Ermenileri katlettiler, şimdi Kürtleri katledecekler. Katil devlete karşı suç işlemeye çağırıyorum’ diyor. Kimse kusura bakmasın. Ben devletime katil dedirtmem. Asla. ‘Katil devlet’ sözünü kabul edemem. Kimse edemez” demişti.

SÖZLERİNİ TEKRARLADI

Şahin'in soruşturma izni ile başlayan dava ise 3. Yargı Paketi kapsamında ertelendi. Ancak yazar Demirer, davanın ertelenmesinden hemen sonra adliye önünde "Beni ya cezalandırın ya da beraat ettirin, dediğim halde dava ertelendi. Ben üç yıl süresince 'Türkiye'de Ermeni soykırımı vardır' 'Devlet katildir' demezsem beraat edecekmişim. Hemen şimdi, davadan beş dakika sonra, üç yıl beklemeden 'Hrant Dink'in katili devlettir' diyorum. Ayrıca 'Bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur' diyorum" diye açıklama yaptı. Bunun üzerine Demirer hakkında yeni bir soruşturma başladı.

"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SINIR TANIMAZ"

Savcı Erdoğan Gökçek, Adalet Bakanlığı'na soruşturma izni için başvurdu. Bakanlıktan gelen yanıtta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin AİHM tarafından yapılan yorumuna göre, düşünce ve ifade özgürlüğünün sadece toplumda kabul gören, zararsız fikirler için değil, kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli sayıldığı ve bunun demokratik toplumun olmazsa olmaz unsuru olduğu belirtildi. İfadeyi açıklama özgürlüğünün sınır tanımayan bir değere sahip olduğu, böyle bir özgürlüğün halkın büyük kesimini rahatsız etse dahi koruma kapsamında kalacağı ifade edilen cevapta, söz konusu ifadelerde nefret ya da kin duygusu aşılanmadığı kaydedildi. Eleştiri hakkının Anayasa'da güvence altına alınan ifade özgürlüğünün doğal bir parçası olduğu vurgulanan cevapta, kişilerin bu hakkı kullanmaları sonucu ortaya koydukları düşüncelerin suç oluşturmayacağı bildirildi. Bu karar üzerine savcı Gökçek, Demirer hakkında takipsizlik kararı verdi.