Sayfalar

8 Nisan 2013 Pazartesi

BU DA TRAFİĞİN SUSURLUK'U...




Kemal GÖKTAŞ
İstanbul'da meydana gelen bir trafik kazasında gerçeğe aykırı tutanak tutarak kazayı yapan işadamının tutuksuz yargılanmasını sağlayan polisler hakkında açılan dava, gerçeğe aykırı tutanak tuttukları belirlenmesine rağmen işledikleri suç "görevi kötüye kullanma" kapsamına sokulduğu için zamanaşımından düştü.
Bir bilgisayar firmasının ortağı olan Kerem Dörter (32), 20 Mart 2005 sabahı, motosikletiyle Anadolu yakasına geçerken Bilecik Organize Sanayi Bölgesi eski Başkanı Kemal Ergal’ın kullandığı ciple çarpıştı. Görgü tanıklarına göre Ergal, zamanında tedbirini almadığı için son anda sol şeritten çok ani ve hızlı bir şekilde sapağa girmeye çalıştığı için kaza meydana geldi. Kazada Dörter, havada takla atıp, bariyerin önünde duran bir direğe çarptı ve olay yerinde can verdi.



SKANDAL TUTANAK

Olay yerine gelen polisler ise tutanağa olayı "yaralamalı kaza" diye yazdı. Her iki tarafa eşit kusur yükleyen tutanakta olay yeri bile yanlış yazıldı. Ergal, kazadan sonra çıkarıldığı hakimlikte, tarafların eşit kusurlu olduğunu belirten tutanak nedeniyle 5 bin TL kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

8'DE 8 KUSURLU BULUNDU

Üsküdar 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2 yıldan 4 yıla kadar hapis öngörülen "tedbirsizlik ve dikkatsizlik" sonucu ölüme neden olmak suçundan yargılanan Kemal Ergal, Adli Tıp raporunda, aniden şerit tecavüzünde bulunması nedeniyle, polis tutanağının aksine, 8’de 8 kusurlu görüldü. Mahkeme Ergal’a 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Davası halen Yargıtay'da olan Ergal, cezası onansa bile denetimli serbestlik hükümlerine göre tek bir gün hapis yatmayacak.

JANDARMA KOMUTANI İDDİASI

Tutunağı gerçeğe aykırı olarak düzenleyen polis memurları Hasan Güzel ve Selçuk Yaşar hakkında ise 8 yıla kadar hapis öngörülen ve zamanaşımı süresi 10 yıl olan "evrakta sahtecilik" suçundan dava açıldı. Dörtel'in ailesi, Ergal'ın yanındaki üst düzey bir jandarma subayı aracılığıyla polislere etki ettiğini ileri sürdü. Mahkemenin değerlendirmeye almadığı bu iddia, daha sonra Ergal’ın bir dilekçesiyle doğrulandı. Ergal, dilekçesinde o gün arabasında olan o tarihteki Bilecik İl Jandarma Komutanını dinletmek istediğini belirtti ancak mahkeme bu talebi reddetti.

MAHKEMENİN "ISRARLI" DİRENİŞİ

Polislerin davasına bakan Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise gerçeğe aykırı tutanak tutmalarını 2 yıla kadar hapis öngören ve zamanaşımı süresi 5 yıl olan "görevi kötüye kullanmak" olarak değerlendirdi ve 2006'da görevsizlik verdi. Yargıtay'ın bu görevsizlik kararını kaldırmasına rağmen 2007'de bu defa beraat kararı verildi. Yargıtay 2011'de bu beraat kararını usulden bozdu. Bu defa mahkeme zamanaşımından düşme kararı verdi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Kasım 2012'de sanıklara evrakta sahtecilik suçundan ceza verilmesini istedi. Ancak Anadolu 6. Ağır Ceza adını alan yerel mahkeme, sanıkların tutanakları gerçeğe aykırı tuttuklarını kabul ederek önceki zamanaşımı kararında direndi.
Davayla ilgili son kararı Yargıtay Ceza Genel Kurulu verecek.

"GAZETECİLER VE AMBULANS EKİBİ DİNLENSİN"

Karara isyan eden ailenin avukatı Ömer Yasa ise olayın sorumlularının sadece polisler olmadığını, olay yerine polislerden önce gelen kamu tanığı gazeteciler ve ambulans ekibi dinlendiğinde polislerin beraat ederek asıl sorumlular hakkında suç duyurularında bulunulmasının gerekebileceğini belirtti. Taleplerinin reddedildiğini belirten Yasa, Yargıtay'ın ısrarla "evrakta sahtecilik" suçu olduğunu söylemesine rağmen mahkemenin suçu basit bir görevi kötüye kullanmak olarak değerlendirmesini eleştirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder