Sayfalar

25 Ağustos 2011 Perşembe

KAÇIRILAN ERİN AİLESİNE TAZMİNAT


* AİHM: KAYIP YAKINLARININ BEKLEYİŞİ "İNSANLIK DIŞI VE AŞAĞILAYICI MUAMELEDİR"
* YOKSULLARIN YARGILAMA MASRAFLARINDAN MUAF TUTULMAMASI 'ADİL YARGILANMA' HAKKININ İHLALİ

Kemal GÖKTAŞ
AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi), PKK'nın 1992 yılında yaşanan çatışmadan sonra yaralı haldeyken kaçırdığı Batmanlı er İzzettin Açış'ın ailesinin açtığı davada, Türkiye'yi 25 bin 400 Euro (yaklaşık 63 bin 500 TL) tazminat ödemeye mahkum etti. Mahkeme, erin ailesine 1992 yılından bu yana çelişkili yanıtlar verilmesini, önce Açış'ın bulunması için çalışmaların devam ettiği yanıtı verilmesine rağmen, ailenin açtığı davaya "PKK saflarına katıldı" şeklinde yanıt gönderilmesini "işkence yasağı" kapsamında "insanlık dışı ve aşağılayıcı" muamele olarak gördü.

8 Haziran 1992'de Siirt Eruh Tünekpınar köyü jandarma karakoluna saldıran PKK'lı grup bir askeri şehit ederken yaralanan İzzettin Açış'ı da rehin alarak kaçtılar. Olayla ilgili Diyarbakır DGM tarafından başlatılan ve halen açık olan soruşturma dosyasında hiçbir ilerleme sağlanamazken er Açış, 9 Eylül 1992'de Kızıl Haç aracılığı ile ailesine bir mektup gönderdi ve "yakında serbest bırakılma arzusunda" olduğunu yazdı. Bu mektup Açış'tan alınan son haber oldu.
Er Açış'ın ailesinin değişik tarihlerde Milli Savunma Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı yetkililerine verdikleri dilekçelere 1992 ile 2004 arasında gelen yanıtlarda Açış'ın hâlâ PKK'nın elinde bulunduğu ve kaçırılmasıyla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

"GAİPLİK" DAVASI
Er Açış'ın eşi Saniye ile olay tarihinde sırasıyla 3, 2 ve 1 yaşlarında olan üç çocuğu, 1992'deki mektuptan sonra hiçbir haber alamadıkları Açış'ın gaip sayılması ve kendilerine maaş bağlanması için 2002 yılında Kozluk Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.

KARA KUVVETLERİ "PKK'YA KATILDI" DEDİ
Ancak Kara Kuvvetleri Komutanlığı mahkemeye gönderdiği yazıda, Açış'ın kaçırıldıktan sonra PKK saflarına geçtiği ileri sürüldü. Mahkeme de bu yazıyı dikkate alarak "ölümünün belirsiz olduğu ve kesinlik kazanmadığı" gerekçesiyle ailenin talebini reddetti. Yargıtay da bu kararı onadı.
Bunun üzerine Açış'ın ailesi, Mehmetçik Vakfı'ndan kendilerine bir maaş bağlanmasını talep etti. Ancak Vakıf ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı, böyle bir maaşın bağlanması için mutlak gerekli olan bir gaiplik kararı sunmadıkları gerekçesiyle talebi reddetti. Bunun üzerine erin ailesi Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Aile, yoksulluk belgelerini sunarak, mahkeme masraflarından muaf tutulmalarını talep etti. Ancak AYİM, 1.297 TL tutarındaki adli yardım talebini reddetti ve ailenin bu tutarı ödememesini gerekçe göstererek davanın esasına girmeden 'düşme' kararı verdi.

"İNSANLIK DIŞI VE AŞAĞILAYICI MUAMELE"
Bunun üzerine AİHM'e dava açan erin eşi ve 3 çocuğu babaları İzzettin Açış'ın kaçırılması, aradan geçen uzun yıllara rağmen bulunamaması ve kendilerine de maaş bağlanmaması nedeniyle tazminat talep etti. Hükümet ise davaya gönderdiği savunmada ailenin tüm dilekçelerine cevap verildiği ve edinilen tüm bilgilerin ilgili şahıslara aktarıldığını bildirdi.
Kararda, AİHM'in önceki içtihatlarına göre, kayıp yakınlarının içinde bulunduğu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesine aykırılık teşkil eden bir insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele olarak kabul edilebileceği belirtildi. Hükümetin er Açış'ın ailesine çelişkili bilgiler verdiği, bir taraftan aramaların devam ettiğini belirtirken, diğer taraftan PKK saflarına geçtiği şeklinde bilgi verildiği vurgulanan kararda "Yetkililerin aileye karşı sergiledikleri tavrın onlar üzerinde 3. madde kapsamına girebilecek kadar ciddi düzeyde bir acı ve endişe yarattığı sonucu çıkmaktadır" denildi.

MAHKEME MASRAFLARININ KARŞILANMAMASI
AİHM, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin ailenin yargılama giderlerinden muaf olma talebini kabul etmemesini de 'adil yargılanma hakkının' ihlali olarak gördü. Kararda "AİHM istenen yaklaşık 680 Euro tutarındaki yargılama masrafının başvuranlar için aşırı bir yük oluşturduğu, olayların meydana geldiği dönemde yeterli gelir kaynağının bulunmadığı ve mahalle muhtarının 7 Mart 2004 tarihinde düzenlediği yoksulluk belgesinin de bunu gösterdiği kanaatine varmaktadır. Türk kanunları, adli yardım sisteminin, yargılanabilir kişileri keyfilikten koruyacak tüm güvenceleri sunmadığını tespit etmektedir. Bu görevin adli makamlara, daha açık olarak adli yardım talebinin yapıldığı mahkemeye tevdi edildiği doğruysa da, Türk hukuku, talebin yerindeliği hususunda mahkemelerin takdirine itiraz imkanı sunmamaktadır" denildi.
AİHM bu gerekçelerle anne ve 3 çocuğa taplam 23 bin 400 Euro manevi tazminat ve 2 bin Euro (toplamda yaklaşık 63 bin 500 TL) yargılama masrafı ödenmesine karar verdi.

TAZMİNAT HALA ÖDENMEDİ
Er Açış'ın ailesinin avukatı Mesut Beştaş, VATAN'a yaptığı açıklamada, hükümetin AİHM'in mahkum ettiği tutarı henüz aileye ödemediğini belirterek "Türkiye AİHM kararlarına süresi içinde uymakla övünen bir ülke. Oysa bu karar geçen Şubat ayında verilmesine rağmen henüz ödeme yapılmaması çok şaşırtıcı. Ben şimdiye kadar süresi içinde ödenmeyen bir AİHM tazminatı duymadım" diye konuştu.
Beştaş, AİHM kararının resmi çevirisi yapıldıktan sonra gaiplik kararı için yeni bir başvuru yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder