CEYLAN'IN ÖLDÜRÜLMESİNDE 5 KRİTİK SORU
Kemal GÖKTAŞ
ANKARA - Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1997 doğumlu Ceylan Önkol'un bir patlama sonucu ölmesiyle ilgili soruşturmada yaşananlar soru işaretlerine neden oldu.
Ceylan Önkol, geçen Pazartesi günü, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Şenlik Köyü Paşaçiya mezrası mevkiinde dışarda oynarken meydana gelen bir patlama ile hayatını kaybetti. Ailesi, Ceylan'ın annesine "Makarna yap" dedikten sonra dışarı çıktığını ve bir süre sonra havan sesine benzer bir ses duyduklarını ve 3-4 saniye sonra da patlama olduğunu söyledi. Ailesi, karnı parçalanan Ceylan'ın naaşı başında 6-7 saat beklediklerini, muhtarın bizzat giderek haber vermesine rağmen güvenlik görevlileri ve savcının gelmediğini belirtti. İddiaya göre, olay yerine gelmeyen savcının isteği üzerine köy imamı olay yerinin fotoğraflarını çekti ve kameraya aldı. Abalı Jandarma Karakolu'ndan naaşın karakola getirilmesi istendi. Bunun üzerine annesi Saniye Önkol başta olmak üzere ailesi, çevreye dağılan et parçalarını topladı ve tabuta koyarak karakola götürdü. Ceylan'ın otopsisi karakol nizamiyesinin önünde yapıldı. Avukat Serdar Çelebi'nin otopsiye girme talebi savcı tarafından reddedildi. Savcılığın olay yerini incelemeye gitmesi ise ancak olaydan 2 gün sonra mümkün oldu. Diyarbakır Başsavcısı Durdu Kavak, savcının olay yerine 2 gün sonra gitmesini bölgenin "Teröre müzahir (destekçi, yardımcı) bölge" olmasıyla açıkladı.
YAKINDA İKİ KARAKOL VAR
Olay yerinde inceleme yapan sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu heyette yer alan avukat Önder Ürün, olayın köyün 7-8 km uzağında "yayla" tabir edilen yerde meydana geldiğini belirterek "Oraya kuş uçuşu 3 km uzakta Tapantepe Jandarma Taburu var. Patlamadan önce gökyüzünden gelen bir ses duyulmuş. Patlamanın Ceylan'ın karnında olması ve bacaklarında bir şey olmaması da havan mermisi olasılığını güçlendiriyor. Olay vahim. Savcı olay yerine günler sonra gidiyor. Bu güvenlik ile açıklanamaz. Çünkü oraya yakın iki karakol var" dedi.
BARO BAŞKANI'NDAN ÇARPICI İDDİA
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da, savcının olay yerine gitmemesini güvenlik gerekçesi ile açıklamasının inandırıcı olmadığını belirterek "Savcının olayın askerden kaynaklandığı, ateşin karakoldan yapıldığı endişesi ile, o sıkıntıyı yaşamamak adına gitmediğini düşünüyorum" dedi.
OLAYDAKİ 5 KRİTİK SORU
1- Ceylan'ın ölümüne neden olan patlama, Tapantepe taburu ve Abalı karakoluna çok yakın bir yerde oldu. Patlamaya neden olan atış askere ait değilse neden hemen olay yerine gelen güvenlik görevlisi olmadı?
2- Patlamanın PKK kaynaklı olabileceği ihtimali göz önüne alınarak neden hemen bir operasyon başlatılmadı?
3- "Teröre müzahir bölge" açıklaması bölgede ciddi bir güvenlik zaafiyeti yaşandığını göstermiyor mu? Savcılık kayıtlarında, bu şekilde geç gidilen başka kaç olay var?
4- Güvenlik zaafı varsa bile savcı hızla alınacak güvenlik önlemleriyle ertesi gün olay yerine gidemez miydi? Neden 2 gün beklendi?
5- Neden hiçbir mülki amir veya temsilcisi böylesine vahim bir olaydan sonra cenazeye katılma gereği duymadı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder