Polis hükmünü vermiş: “Teröristler
Elçi’nin de içinde bulunduğu gruba saldırdı, Elçi bu saldırıda öldürüldü”
Taksi şoförü detayları
anlattı:
“Polis durdurmadı, ben
durdum. Durunca polis yanaştı”
“Yol boyunca hiç
konuşmadılar. Sadece arkadaki telefonla kısık sesle kısa bir görüşme yaptı”
“Taksimetre 16.25 TL yazdı,
50 TL verdiler. Bozuk yoktu. Aracın önündeki bir kişiye bozuk para sordum”
“Üzerlerindeki elbiseleri ve
eşgallerini hatırlamıyorum”
* “Sivil polis” iddiası: “Sivil
polis” olduğu veya “polislerin bilgisiyle hareket ettiği” iddia edilen şoförün
ifadesinde bu yönde bir bilgi yer almadı
KEMAL GÖKTAŞ
Diyarbakır Terörle
Mücadele Şubesi, Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi olayıyla ilgili taksi
şoförünün sorgusunda “2 teröristin Elçi’nin de içinde bulunduğu basın
açıklaması yapan gruba saldırdığı ve Elçi’nin bu saldırıda öldürüldüğü” kanaatini
kayıtlara geçirdi. Soruşturmada henüz Elçi’yi öldüren kurşunu kimin ateşlediği
sorusu yanıtlanmamışken polisin bu görüşünü “soru haline getirerek” tutanaklara
geçirmesi dikkat çekti. Diyarbakır
Terörle Mücadale Şubesi’nde “şüpheli” olarak sorgulanan şoför A.S ise,
taksisine binen kişileri daha önce hiç tanımadığını ve bu kişilerin yol boyunca
hiç konuşmadıklarını söyledi. A.S’nin avukatı Mehmet Ayata da müvekkilinin
“sivil polis olduğu” veya “polisin bilgisi dahilinde hareket ettiği”
iddialarını kesin bir dille yalanladı. A.S’nin polis sorgusunda da bu yönde
herhangi bir bilgi yer almadı.
“Sivil polis” iddiası
tutanaklarda yok
Elçi’nin öldürüldüğü Yenikapı
Sokak’ın başına polislerin durdurduğu taksiden açılan ateşle iki polis memuru
vurulmuş ve taksiden çıkan saldırganlar Elçi’nin bulunduğu sokağa girerek
polisin açtığı ateş arasında kaçmıştı.
Gözler, iki polisi şehit eden
PKK’lileri taşıyan ve Elçi’nin bulunduğu Yenikapı Sokak’ın hemen başında duran
taksinin şoförüne çevrilmişti. Şoförün “sivil polis olduğu” veya “polislerin
bilgisi dahilinde hareket ettiğine” ilişkin iddialar dile getirilmişti. Oysa Cumhuriyet’in
ulaştığı şoför A.S’nin Terörle Mücadele Şubesi’nde verdiği ifadede bu yönde
herhangi bir bilgi yer almadı. Avukatı da bu iddiayı kesin bir dille yalanladı.
TEM’de önceki gün (1 Aralık)
alınan ifadenin 4 sayfalık tutanağına göre polis, evli ve 3 çocuk babası A.S’yi
(33) “şüpheli” olarak sorguladı. A.S, herhangi bir örgüte üye olup olmadığı,
daha önce gözaltına alınıp alınmadığı ve akrabaları arasında terör suçundan
yargılanan olup olmadığı sorularına “Hayır” yanıtını verdi.
Polis: “Basın açıklaması
yapanlara saldırdılar”
Polis, A.S’ye Tahir Elçi ile
2 polisin öldürüldüğü olaylarla ilgili soru yöneltirken Elçi’nin de taksiden
inen saldırganlar tarafından açılan ateşle öldürüldüğünü ileri sürdü:
“28 Kasım 2015 günü saat
10.50 sıralarında ilimiz Sur ilçesi Balıkçılarbaşı mevkiinde sizin sevk ve
idarenizde bulunan 21 TT…. Plaka sayılı araç içerisinden PKK-KCK terör örgütü
mensupları tarafından güvenlik güçlerimize ateş açılması neticesinde iki polis
memuru şehit olmuş, silahlı saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin kaçış
istikameti olan Yenikapı Sokak Dört Ayaklı Minare mevkiinde Diyarbakır Barosu
organizesinde basın açıklamasının yapıldığı ve Güvenlik Şube Müdürlüğü
görevlilerine ve basın açıklaması yapan gruba karşı silahlı saldırıda
bulunulmuş, gerçekleştirilen silahlı saldırı neticesinde 2 polis memuru hayati
tehlike arz etmeyecek şekilde yaralanmış, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi
ise hayatını kaybetmiştir. Bahse konu saldırı eylemini gerçekleştiren örgüt
mensuplarının kimler oldukları, bu şahıslar ile olan örgütsel ilişki ve
irtibatınızın ne olduğu hususunda detaylı açıklamada bulununuz.”
Yolculuğu anlattı
A.S ise bu soruya verdiği
yanıtta olay günü bir müşterisini indirdikten sonra eşini arayarak çocukları
kuaföre götüreceğini, aşağı indirmesini istediğini söyledi. Bu sırada Kayapınar
Caddesi üzerinden U dönüşü yaptığını ve Urfa yolu istikametine döndüğü sırada
24-25 yaşlarında iki erkeğin aracına el salladıklarını, kendisinin de durarak
bu şahısları aldığını söyledi. Eşini arayarak müşteri aldığını, çocukları
indirmemesini söylediğini anlatan A.S, şöyle devam etti:
Polis durdurmadı, ben durdum
“Biri aracın ön koltuğuna diğeri
ise arka koltuğa oturdu. Öndeki şahıs Balıkçılarbaşı’na gitmek istediklerini
söyledi. Balıkçılarbaşı mevkiinde Gazi Caddesi ile Melik Ahmet Caddesi
kesişiminde bulunan taksi durakları civarına geldiğimde önde oturan şahıs ‘Bizi
burada indir’ dedi. Ben de aracı yolun sağına çekerek durdum. Ön koltuktaki
şahıs 50 TL verdi, taksimetredeki meblağ 16.25 TL’ydi. Paranın üstünü vermek
istedim, bozuk param yoktu. Aracın önünde bulunan kendisini tanımadığım 55-60
yaşlarında bir şahsa bozuk para olup olmadığını sorduğum esnada aracın sol
tarafından iki polis yaklaştı. Polislerden biri benim tarafıma, diğeri sağ ön
kapı tarafına geçti. Yolcu tarafından gelen polis, şahıslara araçtan inmelerini söyledi. Bu
esnada yoğun bir silah sesi duydum. Silahı kimin sıktığını kesinlikle görmedim.
Zaten silah sesini duyar duymaz araçtan indim eğilerek hızla yolun karşısındaki
otoparka kaçtım. Vurulan bir şahıs ya da polis görmedim. Silah sesleri devam
ettiği için otoparkta yarım saat-45 dakika kadar kaldım. Sesler kesildikten sonra
dışarı çıktığımda aracın bıraktığım yerde olmadığını gördüm. Aracın sahibi olan
abim M.Z.S’yi aradım ve beraber Çarşı Polis Merkezi’ne gittim. “
“Hiç konuşmadılar, yüzlerini
hatırlamıyorum”
A.S, iki kişiyle 10-15 dakika
süren yolculuk sırasında hiç konuşma geçmediğini, kendi aralarında da
konuşmadıklarını söyledi. Sadece arkada oturan kişinin telefonla sessiz bir
şekilde kısa bir görüşme yaptığını belirten A.S, “Ben bu şahısları daha önce
hiç görmedim. Şimdi de görsem tanımam. Çünkü yüzlerini kesinlikle
hatırlamıyorum. Üzerindeki elbiseleri de
hatırlamam. Ellerinde eldiven olduğunu da hatırlamıyorum, ama olsaydı dikkatimi
çekerdi” dedi. A.S, iki saldırganla herhangi bir örgütsel bağlantısının da
olmadığını ve kendisine yöneltilen “PKK adını eylem ve faaliyette bulunmak
suçlamasını kesinlikle kabul etmediğini” vurguladı.
“Sivil polis değil, işaret
değil bozuk para aramış”
A.S’nin avukatı Mehmet Ayata
da müvekkilinin sivil polis olduğu veya polisin bilgisi dahilinde hareket
ettiğine ilişkin iddiaları yalanladı. Ayata, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada “İddianın
hiçbir dayanağı yok. Sağdan soldan bilgilerle, dedikoduyla haberler yapılıyor. Müvekkilim
kişilik katline maruz kaldı” dedi. Ayata, bazı haberlerde A.S’nin elindeki 50
TL’yi polise göstererek işaret verdiği iddiasını ise “O sırada parayı bozdurmak
için birine sormuş. Bunun bir işaret anlamına geldiğini söylemek çok saçma.
Taksimetrede ne yazıldığı belli” dedi.
A.S polis sorgusunun ardından
dün Savcılığa çıkarıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder