Sayfalar
▼
14 Temmuz 2015 Salı
AYM'nin cezaevine internet isteyen mahkuma yanıtı
AYM'den tutuklunun avukatıyla telefona vize, internete ret
KEMAL GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi, askeri cezaevinde hükmen tutuklu bulunan sanığın yaptığı başvuru sonunda avukatı ile telefon görüşmesine izin verilmemesinin haberleşme hürriyetini ihlal ettiğine karar verdi. Ancak AYM, başvurucunun savunmasını hazırlamak için gerekli olduğu gerekçesiyle internete erişim talebini ve tüm görüşmelerin açık ziyaret şeklinde olması, telefonların dinlenmemesi taleplerini de yerinde bulmadı.
Telefon, açık görüş ve internet
3. Kolordu Komutanlığı Özel Tip Askeri Ceza ve Tutukevinde, yerel mahkemede mahkum olmuş ancak Yargıtay'ca bu mahkumiyet kararı henüz onanmadığı için "hükmen tutuklu" sıfatıyla bulunan Koray Eryaşa, 3. Kolordu Komutanlığından hakkında devam eden yargılamaya ilişkin olarak avukatı ile telefonla görüşme talebinde bulundu. Talepte, avukatın bürosunun İzmir'de olması nedeniyle cezaevine sürekli gelmesinin mümkün olmadığını ve telefonla görüşmesinin önemli olduğunu belirten Eryaşa'nın bu talebi "hükümlü ve tutukluların telefonla yapacağı tüm görüşmelerin dinlenip kayda alınırken, avukat ile yapılacakları görüşmelerin dinlemesinin ve kayıt altına alınmasının yasal olarak mümkün olmaması ve tutuklunun avukatı ile telefon görüşmesi yapması konusunda kanunda bir hak tanınmadığı" gerekçeleriyle reddedildi. Eryaşa, ayrıca tüm ziyaretlerin açık görüş şeklinde yapılmasını, telefon görüşmelerindeki kişi, gün ve zaman sınırlamasının kaldırılmasını ve savunma hazırlamak için gerekli olduğunu belirttiği internete erişiminin sağlanmasını talep etti. Bu talepler de yönetmelik hükümleri uyarınca reddedildi.
Makul bir sınırlama değil
Eryaşa'nın AYM'ye yaptığı başvuruya ilişkin karar dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararda hükmen tutuklu olan başvurucunun avukatı ile telefonla görüşmesi hususunda yasaklayıcı bir hüküm bulunmamasına rağmen avukatı ile telefonla görüşmenin mevzuatta düzenlenmemiş olması gerekçesi ile haberleşme hürriyetinin engellendiği vurgulandı. AYM, idarenin ortaya koyduğu gerekçenin, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a göre "makul" olmadığını ve avukatı ile telefon vasıtasıyla görüşmesinin engellenebilmesi için yeterli bir yasal düzenlemenin bulunmadığını belirtti.
AYM bu nedenle başvurucunun Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine, diğer iddialara yönelik olarak ise bir ihlalin bulunmadığına karar verdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder