Sayfalar

4 Haziran 2015 Perşembe

Uzman erbaşa Vietnam sendromu tazminatı


KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi, operasyon sırasında PKK'nın döşediği bombanın patlaması ile birlikte görev yaptığı çocukluk arkadaşının ölmesinden sonra "Vietnam sendromu" olarak adlandırılan psikiyatrik rahatsızlık geçiren ve bu nedenle görevine son verilen uzman erbaşın açtığı davada verilen tazminatı artırdı.

Çocukluk arkadaşı öldü

Şırnak İkizce 2. Komando Tugay Komutanlığı'nın 21 Temmuz 2009'da yaptığı operasyonda, PKK'ca döşenen patlayıcı düzeneğin patlaması sonucu bir asker ağır yaralandı. Yaralı asker helikopterle hastaneye sevk edilirken ehit oldu. Helikopterle tahliye sırasında yaralanan askerin çocukluk arkadaşı olan sözleşmeli uzman erbaş Mustafa Özer de arkadaşının yanındaydı. Bu olaydan sonra Özer sıkıntı, huzursuzluk ve bunaltı yakınmalarıyla muayene oldu ve kendisine "Akut Stres Bozukluğu" teşhisi konuldu. Özer'in iki kulağında da yüksek frekanslarda orta derecede sensorinöral işitme kaybı olduğu teşhisi konuldu. Özer, izleyen aylarda "Postravmatik Stres Bozukluğu" ve "BTA Anksiyete Bozukluğu" teşhisiyle tedavi gördü. Bir yıl içinde üç aydan fazla hava değişimi ve istirahat aldığı gerekçesiyle de sözleşmesi feshedildi.

Avukatlık ücreti tazminatı geçti

Özer, Milli Savunma Bakanlığı aleyhine 250 bin TL maddi ve 50 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesi, davayı kısmen kabul etti ve 25 bin TL maddi, 5 bin TL manevi tazminat verilmesine karar verdi. Ancak Daire, tazminat miktarının reddedilen kısmı nedeniyle Özer'in bakanlığa 18 bin 527 TL avukatlık ücreti ödemesine karar verdi.

Özer bunun üzerine AYM'ye başvurdu. Başvuruda, dava sırasındaki ilk bilirkişi raporunda meslekte kazanma gücünün yüzde 45 olarak belirtildiğini, ancak 1 yıl 3 ay sonra yapılan muayenesinde meslekte kazanma gücünden kaybetme oranı tespitine mahal arızasının bulunmadığının belirtildiğini, bunun tıp ilmine ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtti. Özer ayrıca 18 bin TL avukatlık ücretine mahkum edilmesiyle kazandığı tazminatın önemli bir bölümünün idareye geri verilmesinin de adil yargılama hakkının ihlali olduğunu ileri sürdü.

AYM başvurucunun bilirkişi raporlarına yaptığı itirazlarla ilgili olarak "AYİM kararının bariz takdir hatası veya açık keyfilik içermediği" gerekçesiyle ret kararı verdi. Ancak avukatlık ücretinin çok yüksek olduğu, mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği yönündeki şikâyeti kabul etti. Kararda hak kazandığı tazminatın yarısından avukatlık ücreti adı altında geri ödemek zorunda bırakılmasıyla tazminat davasının anlamsız hale geldiği, bunun ölçülü olduğu söylenemeyeceği ifade edildi ve 13 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder