Sayfalar
▼
9 Nisan 2015 Perşembe
Danıştay'dan Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri'ne "tarafsızlık" şoku
KEMAL GÖKTAŞ
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'ın, 2007 yılındaki seçimlerden önce dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın "tarafsız ve bağımsız Adalet Bakanı" olarak atanmasının iptali istemiyle açtığı davada 8 yıl sonra sürpriz bir karar verdi. Kurul Ankara 16. İdare Mahkemesi'nin avukat Kazan'ın dava açmakta menfaati olmadığına ilişkin usulden ret kararını bozarak mahkemeden davanın esasına girmesini istedi. Kurul kararında tarafsız ve bağımsız Adalet Bakanlığı'nın bütün seçmenleri ilgilendirdiğine işaret edilerek davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtildi. Halen Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri olan Fahri Kasırga'nın bağımsız Adalet Bakanlığı iptal edilirse Kasırga eski Bakan olmaktan kaynaklanacak olan emeklilik haklarını kaybedecek.
"Bağımsız değil"
Avukat Turgut Kazan, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga'nın, Cemil Çiçek'in yerine Adalet Bakanlığı'na atanmasının ardından işlemin iptali istemiyle dava açtı. Kazan dava açarken "Fahri Kasırga bağımsız ve tarafsız sayılamayacağı için bu atama işlemi Anayasa'nın 114. maddesine kesinlikle aykırıdır. Kasırga Danıştay ve Yargıtay üyelikleri seçiminde, rapor alarak HSYK toplantılarını kilitlemiştir. Atama işlemi ile Kasırga, aleyhindeki soruşturma isteğine izin verecek makamın başına ve aleyhinde suç duyurusunda bulunan HSYK'nın başkanlığına getirilmiştir" dedi.
Seçim sürecinde itirazlar olacağını, bunların il ve ilçe seçim kurullarınca çözüleceğini dile getiren Kazan, kurul başkanları olan yargıçların kendilerini güvencede saymasının şaibesiz bir seçimin temel taşı olduğunu ve Kasırga'nın Adalet Bakanlığı'na atanmasının, seçim güvenliği için çok tehlikeli olduğunu savundu.
Mahkeme reddetti, Danıştay bozdu
Ankara 16. İdare Mahkemesi ise "seçimlerin güven içinde yapılması konusunun seçime katılan partilen ve milletvekili adayları ile ilgili bulunduğundan dava konusu yapılan işlemle avukat Kazan'ın kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı" gerekçesiyle davayı reddetti. Buna karşılık Danıştay 10. Dairesi kararı bozdu. Dairenin kararında seçmenlerin, seçimlerde Anayasa'ya uygun biçimde bağımsız ve tarafsız görev yapacak bir kişinin Adalet Bakanı olarak atanmasını beklemelerinin doğal olduğu belirtilerek "Seçmenlerin bağımsız Adalet Bakanı atamasının Anayasa'ya uygun olup olmadığının yargısal denetiminin yapılması için dava açabileceklerine" hükmedildi.
"Menfaati var.."
Yerel mahkeme bozma kararında direnince dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na geldi. Kurul'un 6'ya karşı 9 oyla aldığı kararla yerel mahkemenin kararı bozuldu. Bozma kararında 10. Daire'nin kararındaki gerekçeler tekrarlanarak "Davacının dava konusu işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaati bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceğinden, davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir" denildi.
Kararın sonuçları
Karar doğrultusunda Ankara 16. İdare Mahkemesi, Kasırga'nın bağmısız bir Adalet Bakanlığı için gereken kriterleri taşıyıp taşımadığına bakarak bir karar verecek. Halen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği görevinde bulunan Kasırga, davayı kaybettiği takdirde "eski Bakan" sıfatıyla emekliliğinde kazanacağı bir çok hakkı kaybedecek. Davanın sonucu ne olursa olsun, Danıştay'ın Kurul düzeyindeki kararıyla artık seçim dönemlerinde atanan "tarafsız ve bağımsız" bakanların bu niteliklere sahip olup olmadıkları dava konusu yapılabilecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder