Sayfalar

3 Mart 2015 Salı

Cezaevindeki tecavüzde "koğuş mümesselliği" skandalı


ÖNDER YILMAZ, KEMAL GÖKTAŞ Milliyet

Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu'nun, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki cinsel saldırı ve şiddet iddialarına ilişkin hazırladığı rapor, aynı cezaevinde başka bir cinsel saldırı olayının daha gerçekleştiğini ve tecavüzle suçlanan koğuş mümessilinin sevk edildiği cezaevinde de yine koğuş mümessili yapıldığını ortaya çıkardı. Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu raporunda, cinsel saldırıların koğuş mümessili olarak adlandırılan, "koğuş ağalığıyla" doğrudan ilişkili olduğunu ve bu sistemin kaldırılması gerektiği ifade edildi. Raporda, 18 yaşındaki S.Ö'ye tecavüz ettiği iddia edilen 40 yaşındaki koğuş mümessili Z.Y'nin olayın ortaya çıkmasından sonra gönderildiği Isparta Cezaevi'nde yine gençlerden oluşan bir koğuşa konulduğu ve burada da koğuş mümessili yapıldığına dikkat çekilerek cezaevi idaresine sert eleştiriler yöneltildi. Raporda, cezaevlerinde genç mahkumların, ileri yaştakilerle birlikte kalmamaları gerektiği ve "gençlik koğuşları" oluşturulmasının zorunluluğuna dikkat çekildi.


Kameralı alanda dayak

Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu'nun, "Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki Cinsel İstismar ve Kötü Muamele İddilarıı Raporu"nda, 46 yıl hapis cezasına mahkum edilmiş olan Z.Y. tarafından S.Ö. adlı 18 yaşındaki mahkuma yönelik cinsel saldırı ve şiddet konusu mercek altına alındı. Raporda, cezaevi savcılığı "koğuş ağalığı" olmadığı iddiasında bulunurken, koğuş mümessilliği adı altında düzenin aynen devam ettiği tespiti yapıldı. Cinsel saldırıya uğradığını savunan S.Ö.'ye Z.Y. tarafından şiddet uygulandığı bilgisine yer verilen raporda, S.Ö'nün kafasının duvarlara vurulduğu, çekpas sopası ile dövüldüğü dile getirildi. Raporda, cezaevinde kalan mahkumların şiddetin zaman zaman kameraların bulunduğu alanda yapıldığı ve cezaevi yönetiminin bu duruma müdahale etmediği iddiasına da yer verildi.

"Tecavüzü şikayet ettim diye idare beni dövdü"

Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu temsilcilerinin Kütahya Cezaevi'ne gönderilen S.Ö ile yaptığı görüşmenin detaylarına da değinilen raporda, S.Ö.'nün, "Banyoda yaptı. Öyle baskı yapmıştı ki, ağzımı kapatıyordu, bağıramıyordum. En az iki günde ir bu olayı yapıyor8du. Tecavüz yapmak istediği zaman çok iyi davranıyordu. Bir iki üç oldu ancak korktum. Bir kere sesimi çıkarmaya çalıştım. Ancak millet yine Z.Y. S.Ö.,'yü dövüyor diye düşünüp gelmedi" ifadeleri kayda geçirildi. Raporda, S.Ö.'nün, "Olayı savcıya anlattım, inanmadı. Tecavüz olayını şikayet ettiğim için idare beni dövdü. Olay öncesinde idareye dilekçe vermedim. Olayı açıkladıktan sonra infazda bana dilekçe yazrdırdılar. Onlar söylediler ben yazdım" suçlamalarına da değinildi.

Raporda, cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Z.Y.'nin ifadesi de yer aldı. Kendisini "koğuş ağası" olarak tanıtan Z.Y., iddiaları reddederken, S.Ö.'yi baba şefkatiyle dövdüğünü savundu. Raporda Z.Y.'nin, "S.Ö. meydancıydı. Haftalık sigarısını alıyordum. Bir baba gibi sahip çıktım. Asla masaj yaptırmadım, Bn S.Ö'ye krem südürmedim, masaj yaptırmadım. Tecavüz ya da onu çağrıştıracak bir davranışta bulunmadık. F. ve T. gibi kişiler benim ayağımı kaydırmak için S.Ö.'yü kullandılar. Bu iftiralardan dolayı psikolojim bozuldu. Ailemle bu yüzden görüşmüyorum" ifadelerine de yer verildi. Raporda, Z.Y.'nin zorla para toplama, ekip kurup mahkum dövdürtme gibi iddiaları da kabul etmediği vurgulandı.

"Koğuş mümessili" skandalı

Raporda cinsel saldırı olayının gündeme gelmesi üzerine Z.Y'nin, Antalya Cezaevinden Isparta Cezaevine nakledildiği de belirtilerek "Antalya Cezaevinde başlatılan incelemenin devamı olarak Isparta Cezaevine giden Türkiye İnsan Hakları Kurumu uzmanları, Z.Y.’nin burada da gençlerle aynı koğuşa verildiğini ve burada da kendisini 'mümessil' seçtirdiğini tespit etmişlerdir. Z.Y., koğuş mümessilliğine bakış açısını şu sözlerle ifade etmiştir: 'Beni koğuş seçti mümessil olarak. Mümessillik düzenin sağlanması için gereklidir. Üç kişinin olduğu yerde bir reis seçilir. Sözünü geçirmen gerekir. Sözünü geçirmezsen, insanlar da idare de huzursuz olur. Koğuş mümessili olarak zaman zaman kızmak durumunda kalınır. Birine bir fiske vurulur. Otoritemi kuramazsam düzen bozulur ve idare de bizden rahatsız olur.' Antalya Cezaevinde, koğuşun düzeni için şiddeti gerekli gören bir mahpusun mümessil seçilmesine göz yumulması, bu kişinin fiziksel şiddet ve cinsel saldırı iddialarına rağmen gönderildiği yeni cezaevinde de mümessil seçilmesi ve cezaevi yönetiminin de bunu kabul etmesi, cezaevlerinde meydana gelen fiziksel şiddet ve cinsel saldırı iddialarına zemin hazırlayan nedenlerin bir örneği olarak tespit edilmiştir."

Cinsel istismar ağalıkla ilişkili

Raporda, S.Ö. ve Z.Y.'nin ifadalarinin birlikte değerlendirildiği bölümde ise, dayak konusunda idarenin haberdar olduğu, istismar iddasının S.Ö.'nün sözleriyle sınırlı kaldığı belirtilirken cezaevi yönetiminin olmadığını söylediği "koğuş mümessilliği (ağalığı)"nin aynen devam ettiği dile getirildi. Raporda, "Mümessilliğin sağladığı avantajlar ile otoritenin gerekliliğine inanan bir anlayış idarenin zımni kabul ve onayı ile birleşince şiddet kaçınılmaz olmaktadır. S.Ö.'ye düzenli olarak uygulanan şiddet bu birleşimin sonucudur. Bu birleşimin sonucunda ortaya çıkan ihlal, sadece şiddet ile sınırlı değildir. Cinsel istismar iddiaları ya da olayları mümessillikle bir şekilde ilişkilidir. Antalya Ceza İnfaz Kurumu'nda gündeme gelen tecavüz iddialarının tamamında suçlanan kişiler mümessillerdir" denildi.

Bakanlık: Cinsel saldırı ihtimali yüksek

Başbakanlık raporunda, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin cinsel saldırı iddialarına ilişkin ayrı bir rapor hazırladığı dile getirildi. Bakanlık raporunda konuya ilişkin, "Kesin bir tespit yapılamamış olmasına rağmen, iddia edilen olayın gerçekleşmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu düşünülmekle birlikte, hükümlü Z.Y.'nin ilaçla S.Ö.'yü uyuttuktan sonra, odada kalan diğer hükümlü ve tutukluların hiç birisinin haberi olmadan zor kullanarak cinsel tacizde ve tevcüzde bulunması şüpheyle karşılanmıştır" denildiği belirtildi. Raporda şu öneriler yer aldı:

Gençlik koğuşları

- Cezaevlerinde gençlere ayrı bir koğuş ayrılmalıdır. Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda gençlere ayrı yer olmadığı için mağdur, gençlik koğuşuna konulamamıştır. Bin 337 tutuklu ve hükümlü, 67 koğuş ve 479 odası bulunan bir yerde 78 genç tutuklu ve hükümlünün yaşlarına göre gruplandırılmamış olması ve kendileri için ayrılmış infaz yerlerinin olmaması, gençlerin istismar edilmesine zemin hazırlamaktadır. Maddi durumu yetersiz olan ve aileleri ziyarete gelmeyen gençler, meydancı yapılmakta, bu da kötü muamele riskini arttırmaktadır. Bütün bu sebepler, genç koğuşlarının ayrılmasını zorunlu kılmaktadır.

Ağalık kalksın

- Adalet Bakanlığı Özel Denetim raporu, B2 koğuşunda iki koğuş mümessilinin diğer bir hükümlü çocuğa cinsel taciz iddasında ötürü yargılandığını belirtmektedir. Bu raporda gündeme gelen cinsel taciz iddialarının tamamında suçlanan kişiler koğuş mümessilleridir. İdare 1993'ten beri koğuş mümessilliği olmadığına savunmasına rağmen, idarenin koğuş mümessilleri üzerinden koğuş kontrolünü sağladığı anlaşılmaktadır. Koğuş ağalığı, koğuş mümessilliği şeklinde devam etmektedir. Bazı cezaevilerinde mümessilleri idare, bazılarında ise mahpuslar seçmekte, seçimlerle ilgili bir standart bulunmamaktadır. Mümessillerin otoriteyi güç kullanarak sağlamakta, bunu da maddi durumu zayıf genç insanları etraflarında toplayarak gerçekleştirmektedirler. Z.Y.'nin gerçekleştirdiği iddia edilen fiillerin hepsi, onun mümessillik statüsü ile yakından ilişkilidir.

Başka olaylar daha olmuş

- Cezaevinde dayak olayının bu kadar sıralanlaşması denetim ve izleme görevinin yerine getirilmediğinin göstergesidir. Adalet Bakanlığı özel denetim raporunda, çocuk koğuşunda en az üç çocuk hükümlü için taciz iddiaları mevcuttur. Bunlardan bir tanesi doktor raporu ile tespit edilmiş olup ceza devaları devam etmektedir. Bu durum olay esnasında görevli olan Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu müdürünün de sorumluluğunu ortaya koymaktadır. Adalet Bakanlığı özel denetim raporunda yer aldığı şekliyle, adli soruşturmanın devma etmesi yeterli değildir. Zaten idarenin genç koğuşu açmaması ile istismara sebebiyet verilmiştir. Bu konu etkin soruşturulmalıdır.


 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder