Sayfalar
▼
5 Mart 2015 Perşembe
AYM seçimden sonra barajı "esastan" görüşebilir
KEMAL GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi, 7 Haziran seçimlerinden önce tansiyonu yükselten yüzde 10'luk seçim barajı ile ilgili başvuruları reddetme gerekçesini açıkladı. Kanunlara karşı doğrudan bireysel başvuru yoluna gidilemeyeceği vurgulanan karardaki "Yasama işleminin uygulanması mahiyetindeki işlem, eylem ve ihmallere karşı bireysel başvuru yapılabilir" ifadesi, baraj altında kalan partilerin seçimden sonra AYM'ye başvurabileceği şeklinde yorumlandı. Karar, yargı kulislerinde AYM'nin seçimden sonra barajla ilgili başvurularda "ihlal" sonucuna varması halinde ne olacağına ilişkin çeşitli senaryolarının konuşulmasına neden oldu.
"Kanuna değil, uygulamaya karşı başvurulabilir"
AYM'nin DSP, BBP ve Saadet Partisi'nin yaptığı başvuruları 2'ye karşı 13 oyla reddetmesine ilişkin kararın gerekçesi dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararda başvurucuların Milletvekili Seçimi Kanunu'ndaki yüzde 10 barajına ilişkin hükmün haklarını ihlal ettiğini, 2015 seçimlerinde de barajın "potansiyel mağduru" olacaklarını belirterek düzenlemenin AYM Genel Kurulu'na sevk edilerek iptal edilmesi talebinde bulundukları anlatıldı.
AYM Kanunu'na göre "Yasama işlemleri aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı" vurgulanan gerekçede "AYM'ye bireysel başvuru yolu, kamusal bir düzenlemenin soyut biçimde Anayasa'ya aykırılığının ileri sürülmesini sağlayan bir yol olarak kabul edilemez. Bireysel başvuru yoluyla doğrudan yasama işlemine değil ancak yasama işleminin uygulanması mahiyetindeki işlem, eylem ve ihmallere karşı başvuru yapılabilecektir" denildi. Kararda, bu nedenlerle, başvurular hakkında 'konu bakımından yetkisizlik' nedeniyle kabul edilemezlik kararı verildiği belirtildi.
AYM ihlal derse...
AYM'nin doğrudan kanun hükmüne karşı başvuruda bulunulmayacağına ilişkin vurgusu ve "uygulamayı" işaret etmesi nedeniyle 7 Haziran genel seçimlerinde baraj altında kalacak partilerin yapacakları başvuruların kabul edilebilir bularak esastan inceleyebileceği yorumları yapıldı. AYM'nin seçimden sonra barajı "ihlal" olarak görmesi halinde çok tartışmalı sonuçların da ortaya çıkabileceği konuşuluyor. Buna göre AYM'nin olası bir ihlal kararıyla barajın düşürülmesine ilişkin yasa değişikliğinin yanı sıra seçimlerin yenilenmesinin dahi tartışılabileceği belirtiliyor.
Kılıç katılmadı, Arslan "ret" dedi
AYM'nin kararın verildiği tarihteki Başkanı Haşim Kılıç oylamaya katılmazken yeni Başkan Zühtü Arslan da başvurunun reddi yönünde oy kullandı. Karara üyeler Osman Paksüt ve Erdal Tercan karşı oy kullanırken Başkanvekili Alparslan Altan ise kabul edilemezlik kararına "farklı gerekçeyle" katıldı.
"Potansiyel mağdur"
Başkanvekili Altan, "farklı" gerekçede "yasama işlemleri aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı" hükmündeki "doğrudan" ifadesine dikkat çekerek "yasama işleminin birel etki doğuracak biçimde doğrudan uygulanması ile gerçekleşen veya ilerde gerçekleşebilecek muhtemel mağduriyetlere" karşı başvuru yapılabileceğini savundu. AİHM'in "kişiler kendileri hakkında yakın gelecekte uygulanması kuvvetle muhtemel olan kanunlara karşı da başvurabilirler" yönündeki kararlarını aktaran Altan, "Ancak Anayasa ve kanunda 'potansiyel mağdur' olan kişilerin AYM'ye dair açık bir düzenleme yoktur. Bu hususta AYM'nin yerleşmiş bir içtihadı da bulunmamaktadır" gerekçesiyle başvurunun konu değil kişi bakımından kabul edilemez bulunması gerektiğini savundu.
Paksüt: "Darbe dönemi kanunları geçerli sayılmamalı"
Üe Paksüt, barajın 12 Eylül darbesi döneminde Milli Güvenlik Konseyi tarafından konulduğuna dikkat çekti. 2010 referandumuyla, MGK'ya dokunulmazlık sağlayan Anayasa'nın geçici 15. maddesinin yürürlükten kaldırıldığını anımsatan Paksüt "kurucu iktidarın" dönemin meşruiyetinin yasal olarak sorgulanması yolunu açmak istediğini savundu. Paksüt "AYM'ye başvuru yapılamayacak yasama işlemleri, ancak meşru olarak Milletçe kabul edilmiş TC Anayasasına göre teşekkül etmiş, demokratik usullerle çalışan yasama organlarınca vazedilen yasa kurallarıdır. Demokrasi ve hukuk dışı yöntemlerle mevzuata eklenmiş normlar teknik olarak 'kanun' adını taşısalar bile Anayasal anlamda yasama işlemi sayılamazlar. Baraja ilişkin kural da şeklen kanunilik taşımakta, ancak hukukilik taşımamaktadır. Kural, kaynağı itibariyle demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğundan bireysel başvuru yasağı kapsamında bir yasama işlemi değildir" dedi.
Üye Tercan da "doğrudan uygulanan baraj kuralının potansiyel mağdurları olduklarını iddia eden başvurucuların iddialarının incelenmesi gerektiğini" savundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder