KEMAL GÖKTAŞ
Yeni doğan çocuklarına verilecek isim konusunda anlaşamayan anne ve babanın karşı karşı geldiği davada mahkeme, çocuğun babasının, anne hastanede yatarken nüfusa kaydettiği ismin geçerli olduğuna hükmetti. Mahkemenin, kanundaki "Çocuğun adını ana ve baba birlikte koyar" hükmüne rağmen verdiği kararda, konulan ismin "Türk örf ve adetlerine uygun" olduğuna dolayısıyla annenin istediği ismin yazılmasına gerek olmadığı belirtildi. Annenin avukatı, kararı cinsiyetçi olarak niteledi.
Anne hastanedeyken baba nüfusa gitti
Mehtap T., ve Evren T. çiftinin 2013 yılında bir çocukları oldu. Çift doğumdan önce çocuklarının erkek olması halinde isminin "Ardıl" olmasına karar verdi. Ancak çocuk doğduktan sonra baba Evren T., eşinden habersiz nüfusa giderek çocuğun ismini "Toprak” diye kaydetti. Bunu öğrenen Anne Mehtap T., avukatı Seher Kırbaş Canikoğlu aracılığıyla çocuğun isminin "Ardıl Toprak" olarak değiştirilmesi talebiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, çocuğun sezeryanla dünyaya geldiği için annenin hastanede yatmaya devam ettiği sırada babanın nüfus müdürlüğüne giderek, annenin rızası ve haberi olmadan ocuğunun ismini 'Toprak' olarak kaydettiği belirtildi. Dilekçede çocuk doğmadan önce anne-babanın isminin "Ardıl Toprak" olması konusunda anlaştıkları belirterek mahkemeden nüfusa yazılan ismin bu şekilde düzeltilmesi istendi.
Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dinlenen tanıklar da çiftin isim konusunda anlaştıklarını, ancak baba Evren T’nin anlaşmaya uymadığı yönünde ifade verdi.
Baba Evren T. ise Toprak isminin şerefli isim olduğunu belirterek, "İsim düzeltilmesi talebi davacının kendi özgür iradesiyle talep edilmemiş olup, üçüncü şahısların isteğiyle açılmış olan bir isim ekleme talebidir. İki isim verilmesi ileri yaşantısında çok büyük zorluklar yaratacaktır” dedi. Davaya bakan Mahkeme de isim değişikliği davasını reddetti. Kararda şöyle denildi:
"Türk Medeni Kanunu'nun 339. Maddesine göre 'çocuğun adını ana ve baba koyar.' Çocuğun adını ana ve baba birlikte belirlediklerinde değiştirilmesini de mahkemeden birlikte istemeleri gerekir. Çocuğun isminin değiştirilmesine davalı babanın muvakafatı bulunmadığından ve Toprak ismi Türk örf ve adetlerine uygun olmayan bir nitelikte bir isim olmadığından annenin tek taraflı olarak ismin değiştirilmesi talep etmesinde hukuka uyarlılık bulunmaktadır."
Cinsiyetçi karar
Avukat Seher Kırbaş Canikoğlu da mahkemenin kararının cinsiyetçi bir yaklaşımla verildiğini savunarak "Erkeğin iradesini ortak irade gibi esas alan hakim, kadının iradesini gözümüze baka baka yok sayıyor. Mahkeme, çocuğun isminin değiştirilmesine babanın muvafakatı olmadığı gerekçesiyle talebi reddediyor, ancak babanın nüfusa kaydettirdiği isme annenin muvafakatı olmadığı gerçekliğini özellikle görmezden geliyor. Bu karar, cinsiyetçi olmasının yanında, hakimlerin hukuk ve adalet anlayışlarının ne kadar sorunlu olduğunu da göstermektedir" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder