KEMAL GÖKTAŞ
Temizlik işçisi Muharrem Dalsüren'in Gezi eylemleri sırasında polis aracından atılan gaz bombası ile bir gözünü kaybetmesine ilişkin soruşturma dosyasının, zamanaşımına 14 yıl kala “faili meçhul” sayılarak savcı tara fından zamanaşımı bürosuna gönderilmek istendiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet savcı Mustafa Başer’in gaz atan polislerin dahi ifadesini almadan dosyayı faillerin bulunmadığı gerekçesiyle zamanaşımı bürosuna göndermesinin ardından Başsavcılık soruşturmada yapılması gereken işlemleri tek tek belirterek soruşturmaya devam etmesi için dosyayı savcı Başer’e iade etti.
Çöp toplarken gözünden oldu
Çankaya Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışan Muharrem Dalsüren, 3 Haziran'da Çankaya Belediyesi önünde Akrep'ten atılan gaz bombası ile gözünden vuruldu ve sağ gözünü tamamen kaybetti. Savcılığa suç duyurusunda bulunan Dalsüren, caddeyi süpürüp konteynırı almaya giderken göstericilere polisin müdahele ettiğini, 30 metre uzaklıkta bulunan Akrep'ten hedef gözetilerek gaz bombası atıldığını söyledi. Dalsüren, gözünü kaybetmesine neden olan gaz bombasını atan polisten şikayetçi oldu. Savcılığın olay yeri görüntülerini tam 5 kez istediği Emniyet sonunda Çevik Kuvvet'e ait sadece bir Akrep aracının bulunduğu, bu aracın kamera sisteminin ise 31 Mayıs ve 27 Haziran 2013 arasındaki müdahaleler sırasında hasar gördüğü belirtildi. Emniyet'in Akrep'in hasarına ilişkin gönderdiği tutanağın 27 Haziran tarihli olması, yani olaydan tam 24 gün sonra tutulduğu anlaşıldı. Olayın olduğu saatte orada görev yapan polis memurlarının isimlerinin, "görev yoğunluğu" nedeniyle bilinemeyeceği yanıtını gönderen emniyet, Kızılay'da görevli bin polisin tamamı ile 58 gazcı polisin listesini savcılığa gönderdi. Emniyet'in civar işyerlerindeki kamera görüntülerinin toplanması talimatını da 10 ay sonra yerine getirdiği anlaşıldı. Emniyet, 10 ay sonra görüntü olup olmadığını sorduğu işyerlerinden gelen görüntülerin silindiği yanıtını da savcılığa gönderdi.
“Polis, şüpheli polisi bulamadı, dosya zamanaşımı bürosuna” yazısı
Soruşturmayı yürüten savcı Başer ise 30 Mayıs’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Levent Tacer’e
Dosyanın zamanaşımı bürosuna gönderilmesi talebiyle bir yazı yazdı. Savcı Başer yazıda “Emniyet Güvenlik ªube Müdürlüğü görevlilerince yapılan araştırma sonucunda gaz fişeği atan polisin bulunamadığı, dosyanın konusunun faili meçhul olduğu ve şüphelilerin zamanaşımı süresine kadar aranması gerektiği ve şüphelilerin halen bulunamadığını” belirtti.
Başer’in bu yazıdan bir gün önce de Ankara Emniyeti’ne bir yazı yazarak suça öngörülen cezanın 15 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve 3 Haziran 2028’de zamanaşımının dolacağını ifade ederek failin araştırılarak her 3 ayda bir savcılığa bilgi verilmesini istediği anlaşıldı.
Başsavcılık’tan “soruşturmada gerekli araştırmaları yap” iadesi
Ancak Başer’in dosyanın zamanaşımı bürosuna gönderilmesi talebine karşın Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Karakaya’nın imzasıyla dosya Başer’e iade edildi. Karakaya’nın el yazısı ile yazdığı iade notunda savcı Başer’e soruşturmaya devam ederek yapması gerekenler tek tek sıralandı. Notta “Akrep (shortland) araçlarda görev yapan personelin olayla bilgisine başvurulması, bu personelin kullandığı cep telefonlarının olay tarih ve zamanında sinyal aldığı baz istasyon bilgilerinden yararlanılarak olay yerinde bulunan ve gaz fişeği atan kişilerin tespitine çalışılması, araçlarda GPRS sisteminin olup olmadığı araştırılarak varsa olaya karışan aracın ve şüphelilerin araştırılması için dosya ekde sunulmuştur” denildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Genel Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönergesine göre, bütün araştırmalara rağmen bulunamayan suç faillerine ilişkin dosyalar, soruşturmayı yürüten savcı tarafından zamanaşımı bürosuna gönderiliyor. Büronun faili araştırmaya devam etmesi ve en geç 3 ayda bir ya bilgi vermesi gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder