Sayfalar

16 Mayıs 2014 Cuma

Yargıtay Başsavcılığı Balyoz başvurusunu reddetti: Ne TÜBİTAK raporu, ne kumpas açıklamaları kararı etkilemez


Kemal GÖKTAŞ 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Balyoz Davasında 5 No'lu harddiskin sahte olduğu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın paraell yapı ile ilgili iddiaları ve Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın "kumpas" iddialarının davanın sonucunu etkilemeyeceğine karar verdi. Başsavcılık bu gerekçeyle Balyoz sanıklarının, mahkumiyet kararının onanmasına ilişkin 9. Ceza Dairesi kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na itiraz edilmesi yönündeki başvurusunu reddetti. Başsavcılığın ret kararında, sahte olduğu ileri sürülen harddiskin dava açılana kadar sanıkların elinde olduğu ve güncelleme yapılması talimatı olduğu savunularak "Bazı belgeler kısmen veya tamamen güncellenmiş olsa bile, nicelik olarak az olan bu belgelerdeki çelişki iddiaları, diğer delillerin geçerliliğini etkilemez" görüşü savunuldu.


TÜBİTAK raporu ve paralel yapı açıklamaları
Balyoz davası sanıkları, Poyrazköy davasında TÜBİTAK tarafından verilen raporda davanın en önemli delillerinden biri olan 5 No'lu harddiskin sahte olduğu ve cemaatin yargıdaki faaliyetlerine ilişkin Başbakan Erdoğan, Danışmanı Akdoğan ve eski Adalet Bakanı olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in yaptığı açıklamaları gerekçe göstererek Yargıtay Başsavcılığı'na başvurmuşlardı. Sanıklar, Başsavcılığın ortaya çıkan yeni deliller ve açıklamalar doğrultusunda Balyoz'da mahkumiyet kararlarını onayan 9. Ceza Dairesi'nin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na itiraz edilmesini talep etmişlerdi.
Ancak bu başvurular Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedildi.
2011'deki rapor
Balyoz davası hükümlüleri Çetin Doğan ve Hakan Büyük'ün avukatı Hüseyin Ersöz'ün 31 Ocak 2014'de yaptığı başvuruya ilişkin Yargıtay Savcısı Hüseyin İnce tarafından verilen kararda 5 No'lu harddisk ile ilgili olarak Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığınca aldırılan 14 Ocak 2011 tarihli bilirkişi raporunda da benzer şekilde ayrıntılı değerlendirme ve tartışmaların bulunduğu savunuldu. Kararda bilirkişi raporu ile ilgili ileri sürülen hususların yerel mahkemece tartışıldığı ve Daire tarafından yapılan incelemede değerlendirildiği ileri sürüldü.
Güncelleme talimatı var
Dosyadaki delillerin bütününün suçun işlendiğine yönelik olduğu savunulan kararda "özellikle hükümete karşı işlenecek suç için yapılacak hazırlıkların güncelleneceğine ilişkin talimatları içeren belgelerin" olduğuna işaret edildi. Kararda manipüle edildiği iddia edilen dijital veriler ve diğer belgelerin suç tarihinden ele geçirildikleri tarihe kadar mahkum olan bazı sanıkların elinde tutulduğu vurgulandı. Kararda "Bazı belgeler aynı amaçla kısmen veya tamamen güncellenmiş olsa bile, nicelik olarak az olan bu belgelerdeki çelişki iddialarının, mahkemece kabul edilen diğer delillerin sıhhatini etkilemeyeceği, delillerin bütünü karşısında, bu iddianın hükümlünün mahkum olduğu suçun sübutuna ve vasfına bir etkisinin olmayacağı" savunuldu. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Balyoz davasında verdiği karardan alıntılar yapılan kararda, Daire'nin 5 No'lu harddisk ile ilgili iddiaların "dosyadaki delillerin sıhhatini ve sübuta ilişkin kabulü etkilemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onadığı" ifade edildi. Kararda şöyle denildi:
"Kumpas, paralel yapı, yargının imamı" açıklamaları da etkilemez
"Bir köşe yazarının (Yalçın Akdoğan) iddiaları, Başbakan'ın ortaya attığı hususlar, Başbakan yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in yargının içerisinde bir yapılanmanın olduğuna ilişkin beyanlarının, atılı suçun sübutuna ve vasfına bir etkisi yoktur. Avukatların ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin bir kısmının daha önce duruşma aşamasında ve temyiz aşamasında dile getirildiği, Dairece yapılan incelemede bu konuların değerlendirildiği, hükmün esasına etkili bir hususun inceleme dışı bırakılmadığı, Daire kararı sonrası ortaya çıkan bilirkişi raporunun ve bir takım kamu görevlilerinin ortaya attıkları hususların atılı suçun sübutuna ve vasfına bir etkisinin bulunmadığı göz önünde bulundurularak karara itirazı gerektirir maddi ve hukuki bir sebep bulunmadığından itiraz yoluna gidilmemiştir."
Ersöz: "AYM'nin hukuku yüceltmesini bekliyoruz"
Karara ilişkin bir açıklama yapan avukat Ersöz, "Başbakanın açıklamaları, 5 Nolu Hard Diskle ilgili TÜBİTAK Raporu, Hrant Dink suikastı sanığı Erhan Tuncel'in ifadeleri, TÜBİTAK bilirkişileri hakkında başlatılan soruşturma ve daha birçok manipülasyon bulgusu karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapmış olduğumuz başvuru hukuka aykırı olarak reddedilmiştir. Böylece Balyoz Davası'nın birkez de Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda ele alınması talebimiz geri çevrilmiştir" dedi.
Başsavcılığın 5 Nolu harddiski yeni delil olarak kabul etmediğini, Özel Yetkili Mahkemelerin ret gerekçelerini birebir benimseyerek kararına geçirdiğini savunan Ersöz şöyle devam etti:
"Yargıtay Savcısı İnce'nin konuyu tarafsız ve bağımsız bir şekilde ele aldığını söylemek mümkün değildir. Balyoz Davası hükümlülüleri hukuka aykırı bir şekilde cezaevlerinde tutulmaya devam etmektedir. Yargıtay Başsavcılığı'nın ret kararı, hukukun ne ölçüde insan hak ve özgürlüklerine saygı ilkesinden uzaklaştığının açık bir kanıtı olmuştur. Yaşanan hukuka aykırılıklar sonucu oluşan mağduriyetlerin telafisini Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğumuz bireysel başvurular neticesinde verilecek karardan beklemekten başka yol kalmamıştır. Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararla hukuku bir kez daha yüceltmesini beklemekteyiz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder