Sayfalar

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Yargının telekulak aşkı bitmiyor: Yargıtay dinlemelerin sınırını yeniden genişletti


KEMAL GÖKTAŞ

Yasalarla telefon dinlemelere sınır getirilmesine ilişkin çok sayıda düzenleme yapılmasına rağmen, Yargıtay verdiği kararlarla dinleme kayıtlarının kullanım alanını genişletiyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, uyuşturucu madde ticareti suçundan dolayı verilen mahkeme kararlarına dayanılarak yapılan telefon dinlemelerinin, dinleme kararında olmamasına rağmen sanıkların işledikleri ortaya çıkan diğer suçlar için de delil olabileceğine karar verdi. Genel Kurul bu gerekçeyle 10. Ceza Dairesi'nin "dinleme kararı hangi konuda verilmişse mahkûmiyetin de sadece o suçlardan verileceğine" ilişkin kararını kaldırdı.

Genel Kurul'un kararına konu dava şöyle gelişti: Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 sanığı 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu ticareti yapmak' suçlarından mahkum etti. Ancak Yargıtay 10. Ceza Dairesi, sanıklar hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapmak" suçunu işledikleri iddiasıyla telefon dinleme kararı alındığına dikkat çekerek, "örgüt kurma veya örgüte üye olmak suçları" yönünden dinleme kararı bulunmadığını, bu yüzden dinleme kayıtlarının bu suçlar açısından hukuka aykırı delil olarak kabul edileceğine ve hükme esas alınamayacağına karar verdi.

"Hukuka aykırı delil"

Kararda "Sanıklar hakkında 'uyuşturucu ticareti yapma' suçu nedeniyle dinlenen telefon görüşmeleri ancak bu suç yönünden delil olarak kullanılabilir. 'Örgüt kurma veya örgüte üye olma' suçları yönünden dinleme kararı bulunmadığından, telefon konuşmaları bu suçlarda delil olarak kullanılmaz" denildi. Daire bu gerekçeyle mahkemenin kararını bozdu. Karar 2'ye karşı 3 oyla alındı. 2 üyenin karşı oy yazılarında "Failin eylemine soruşturma aşamasında yüklenen vasıf ile kovuşturma aşamasında yüklenebilecek vasfın değişebilecek olması olağandır. Suç vasfının değişmesi halinde yeni suç vasfı katalog suçlardan olsa bile iletişim kaydının hükme esas alınmayacağı biçimindeki yaklaşım hem ceza muhakemesinin dinamik yapısına hem CMK’daki kurumların birbirleriyle olan ilişkilerine hem de maddi gerçeğe ulaşmak biçimindeki amacına aykırı, şekli bir yaklaşım olacaktır" denildi.

"Polis hakimlerin, savcıların yerine geçemez"

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara çarpıcı gerekçelerle itiraz etti. Başsavcılık itirazında şöyle denildi:
"Suçların vasıflandırılmasını ve detaylı olarak şüpheliler tarafından hangi suçların işleneceğini belirlemeyi kolluktan beklemek, kolluk kuvvetlerine hakimlerin yetkisini vermek anlamına gelecektir. Suçun vasıflandırılması kolluktan beklenecekse savcılıklara da ihtiyaç kalmayacaktır. Mahkemelere de kolluk tarafından tespit edilen ve vasıflandırılan suçlardan dolayı sadece hüküm kurmak kalacaktır."
Başsavcılık, TCK'da, ticareti yapılan uyuşturucunun eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde cezaların yarı oranında artırılacağına ilişkin hüküm olduğu da hatırlatılarak "Örneğin sanıkların afyon sakızı ticareti yaptıklarına ilişkin dinleme kararları alınıp yakalanmış olsalar ve ticaretini yaptıkları maddenin eroin olduğu dava aşamasında tespit edilse o zaman sanıkların cezası artırılmayacak mıdır? Ya da "Olayda hiç telefon dinleme kararı olmasaydı ve sanıklar başka bir mahkemede yargılanırken örgüt kurdukları ortaya çıksaydı, bu suçtan beraat mi edeceklerdi?" diye soruldu. İtirazda, telefon dinleme kayıtlarının hukuka aykırı delil niteliğinde olmadığı belirtilerek Daire'nin bozma kararının kaldırılması istendi.

Telekulağın alanı genişledi

Başsavcılığın itirazını geçen hafta görüşen Ceza Genel Kurulu, itirazın kabulüne karar vererek dosyanın Daire'ye gönderilmesine karar verdi. Böylece hangi suç için telefon dinleme kararı verilmişse, kayıtların sadece o suç için kullanılabileceğine ilişkin önemli bir karar kaldırılmış oldu. Ceza Genel Kurul kararları mahkemeler açısından da bağlayıcı olduğu için sanıklara uyuşturucu ticareti suçunun yanı sıra örgüt kurmak ve üyesi olmak suçundan da ceza verilecek. Ayrıca sanıklara uyuşturucu ticareti suçundan verilen ceza, bu suçzu örgüt faaliyeti çerçevesinde işledikleri için yarı oranında artırılacak. Emsal niteliğindeki karara göre, bundan sonra başka bir suçtan dolayı telefon dinleme kararı verilmiş olsa bile, dinlemeyle ortaya çıkan diğer suçlar açısından da bu kayıtlar delil olabilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder