Sayfalar

20 Mayıs 2014 Salı

Soma'da "taksir" faciası


KEMAL GÖKTAŞ
Soma'da 301 işçinin hayatına mal olan faciayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılığın ve tutuklama kararı veren mahkemenin şüpheliler için kanundaki tanıma daha çok uymasına rağmen "olası kast" yerine çok daha az ceza öngören "taksir" hükümlerini işletmesi yeni bir tartışma başlattı.



301 cana 10 yıl mı 28 yıl mı?

Soma şüphelileri hakkında işletilen "taksirle öldürme" suçu Ceza Kanunu'nda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak şeklinde tanımlanıyor ve cezası da 2 yıldan 15 yıla kadar hapis olarak düzenleniyor. İnfaz Kanunu'na göre üst sınırdan ceza verilse bile 10 yılını yatan şüpheli şartlı tahliye olabiliyor.
Oysa bir suçta "sonucun ortaya çıkacağını öngörmesine rağmen kayıtsız kalanlar" için "olası kast" hükümlerinin uygulanması gerekiyor. Bu tanım Soma'da facianın günler öncesinden verdiği belirtilere kayıtsız kalanların durumuna bire bir uyuyor. Sanıklara olası kast hükümlerinin uygulanması halinde verilecek ceza her bir ölüm için 20 yıldan 25 yıla kadar hapis olarak öngörülüyor. Bu durumda 301 işçi için ayrı ayrı için hesaplandığında verilecek ceza 6 bin yılı geçebilecek. İnfaz Kanunu'na göre birden çok hapis cezası alanlar 28 yıl yattıktan sonra şartlı tahliye olabiliyor. Yani yargı, Soma için "taksir" kararı verirse şüpheliler en fazla 10 yıl, olası kast kararı verirse 28 yıl hapis yatacaklar.

Olası kast: Kayıtsızlık

Eski Türk Ceza Kanunu döneminde trafik kazası gibi tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu meydana gelen ölüm ve yaralamalarla maganda kurşunu gibi göz göre işlenen bazı suçlara aynı cezanın verilmesini önlemek için kanuna "olası kast" kavramı girdi.
Prof. Dr. Kayıhan İçel'in "Ceza Hukukunda Temel Kusurluluk Şekli 'Kast'" başlıklı makalesinde Olası kastın hangi hallerde uygulanacağı ayrıntılı biçimde irdeleniyor. Prof. İçel, "olası sonuçların gerçekleşebileceğini öngören fail, bunları önlemek için bir çaba göstermemiş, bunlara önem vermeyerek adeta kayıtsız kalmışsa" olası kast hükümlerinin uygulanacağını belirtiyor. İçel'e göre düğünlerde ya da maçlardan sonra havaya ateş edenlerin yanı sıra kalabalık bir caddede araçlarını olağanüstü süratle sürerek ölüm veya yaralanmalara neden olanların "olası kast" hükümlerinden cezalandırılması gerekiyor.
İçel, failin "kayıtsızlığının" olası kastın en önemli özelliğini oluşturduğunu belirterek olası kastla bilinçli taksir arasındaki farkı da "Bilinçli taksirde fail sonuçları öngörmekte, fakat bunları istemediği gibi, bu sonuçların meydana gelmemesi için elinden gelen bütün çabayı göstermektedir. Yani, olası kasttaki kayıtsızlık durumu bilinçli taksirde yoktur" sözleriyle açıklıyor.

Kayıtsızlığın delilleri ortada

Soma'da ortaya çıkan bulgular da İçel'in açıkladığı bu tanımla bire bir örtüşüyor.
Şüphelilerin "olayı öngörmelerine rağmen gerekli önlemleri almadıklarını, yani olası kastla hareket ettiklerini ortaya koyuyor. Facianın elektrik trafosundaki yangından değil, kömürün oksitlenmesi nedeniyle yaşandığı kesinleşti. Yani yangının aniden çıkmadığı, günlere yayılan bir süreçte çıktığı anlaşıldı. Faciadan sağ kurtulabilen işçilerin "maden ocağının ısısısın son haftalarda giderek arttığı" yönündeki anlatımlarının nedeni de böylece açığa çıktı. Bir işçinin Çalışma Bakanı Faruk Çelik'e olayın öncesini anlatırken söylediği "2-3 haftadır sıcak kömür çıkıyordu.Emniyetçi 'boşaltın burayı' diyordu. Üretim amiri ise 'üretim devam edecek' diyordu" sözleri de soruşturma aşamasında ortaya çıkan bulgularla örtüştü. Buna göre madende kömürün yanmasına bağlı olarak karbonmonoksit seviyesinin yükseldiği ölçükm cihazlarıyla da tespit edildi. Şüphelilerin adliyedeki sorgularında da "Faciadan önceki günlerde sensörlerin karbonmonoksit artışını kaydettiği, buna rağmen üretimin neden sürdüğü, ölçümlerin teknik nezaretçi defterine neden kaydedilmediği" sorusu yöneltildi. İfadeler ve ilk bulgular, 301 işçinin hayatına mal olan facianın bir kaza olmadığını net şekilde ortaya koyarken savcılıkların ve mahkemelerin genellikle trafik kazalarında uygulanan "taksir" hükümlerini uygulaması kamu vicdanını tatmin edecek bir yargılama olacağı beklentisine de daha baştan gölge düşürdü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder