Sayfalar
▼
4 Eylül 2013 Çarşamba
AİHM: ULUSUN VARLIĞI TEHDİT EDİLSE BİLE, ORANTISIZ MÜDAHALEDE BULUNAMAZSIN
ORANTISIZ MÜDAHALE İŞKENCEDİR, ZAMANAŞIMI DA AF DA OLMAZ
AİHM'DEN TÜRKİYE'YE GÖSTERİ HAKKI OKNUSUNDA SERT KARAR:
* ORANTISIZ MÜDAHALEDE BULUNAN POLİSLER AÇIĞA ALINSIN, SUÇLU BULUNURSA GÖREVDEN ATILSIN
* POLİS AMİRLERİ DE YARGILANSIN
* YETKİLİLER, BARIŞÇIL GÖSTERİLERE HOŞGÖRÜLÜ OLMALI
"İSYAN BASTIRIRKEN BİLE OLMAZ"
AİHM, DİYARBAKIR'DAKİ BİR GÖSTERİDE 13 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN BURNUNA İSABET EDEN GAZ BOMBASI İÇİN "ULUSUN VARLIĞINI TEHDİT EDEN KAMUSAL TEHLİKE HALLERİNDE BİLE" BU YÖNTEMİN KULLANILMAYACAĞINI BELİRTTİ
Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri nedeniyle gündeme gelen toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile polisin bu yürüyüşlerdeki gaz bombalı müdahalelerine ilişkin AİHM'den Türkiye için yol haritası niteliğinde kararlar çıktı. Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından çevirisi yapılan ve Gezi olaylarından sonra kaleme alınan 2 kararda, bu konuyla ilgili AİHM önünde açılan 40 davada Türkiye'nin mahkum olduğu hatırlatılarak Türkiye'de yetkililerin barışçıl gösterilene hoşgörülü olmadığının görüldüğü belirtildi. Gaz bombasının usulsüz kullanımının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesinde düzenlenen "işkence ve kötü muamele" yasağının ihlal edilmesi anlamına geldiği belirtilen kararlarda orantısız müdahalede bulunan polis memurlarının görevden atılmaları, davalarının af ve zamanaşımına girmeyeceği ve bu tür olaylar nedeniyle polis amirlerinin de yargılanması gerektiği belirtildi.
AİHM, 2005'deki Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen bir eylemde Nergiz İzci isimli kadının polisin sıktığı göz yaşartıcı bombadan dolayı yaralandığı olayda polisin "işkence ve kötü muamele" yasağını ihlal edecek şekilde müdahalede bulunduğu belirtildi. İzci'nin suç duyurusundan sonra polisler hakkında açılan davanın zamanaşımından düştüğü belirtilen kararda Türkiye'nin hem usul hem esas açısından işkence yasağını ihlal ettiği belirtildi.
ZAMANAŞIMI DA AF DA YOK
Kararda, "AİHM, Bir devlet görevlisinin 'işkence ve kötü muamele yasağı' ihlaline sebep olan suçlarla itham edildiği hallerde, davanın zamanaşımına uğramaması ve genel af veya af çıkarma gibi tedbirlere müsaade edilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır" denildi. Böylece gösterilerde polisin orantısız güç kullanmasını işkence ve kötü muamele olarak gören AHİM, bu suçlardan ötürü yapılan yargılamalarda af veya zamanaşımının olmayacağını hüküm altına aldı.
HÜKÜMETİ, SUNDUĞU GÖRÜNTÜLER YAKTI
Müdahalenin "orantılı" olduğunu savunan hükümetin bu iddiasına kanıt olarak AİHM'e video görüntüleri sundu. Ancak görüntülerde gaz maskesi takmış polislerin kaçan göstericilere copla vurduğu, yere düşenleri tekmelediği, yere düyen bir kadını korumak isteyen bir erkeğin yüzüne tekme attığı, yerde yatan iki kadına, çalılara saklanmış göstericilere, civardaki dükkanlara gaz attığının görüldüğünü belirten AİHM'in en önemli mahkumiyet gerekçesi de bu görüntüler oldu. Kararda "Video görüntüsünü inceleyen AİHM, Hükümet’in, polis memurları tarafından kullanılan gücün orantılı olduğu yönündeki beyanlarını inandırıcı bulmamaktadır" denildi.
POLİS AMİRLERİ YARGILANSIN
Orantısız müdahale, göz yaşartıcı gazlar ile gaz bombasının direk kullanılması ve sicil numalaranın kapatılması ile ilgili olarak polis memurlarına yönelik açık yönergelerin olmadığı eleştirisi getiren AİHM, bu tür olaylarla ilgili talimat veren polis amirlerinin yargılanmamasını da "etkin soruşturma yapılmaması" olarak değerlendirdi.
AÇIĞA ALINSINLAR
AİHM, "işkence ve kötü muamale ile suçlanan devlet görevlilerinin soruşturma ve yargılama süresince görevinden uzaklaştırılması ve mahkum edilmesi halinde görevine son verilmesinin son derece önemli olduğunu" vurgulayarak İzci davasında yargılanan polislerin davanın devam ettiği 6 yıl boyunca görevlerinde kalmalarını da önemli bir ihlal olarak saydı.
"AŞIRI GÜÇ, GÖSTERİ İSTEĞİ ÜZERİNDE CAYDIRICI"
AİHM, devletin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasını sağlama yükümlülüğü de olduğunu belirterek "Kalabalığın aşırı güç kullanılarak dağıtılmasının, insanların gösteri yapma isteği üzerinde kaçınılmaz olarak caydırıcı bir etki yarattığını" belirterek böylece AİHS'in gösteri özgürlüğünü düzenleyen 11. maddesinin de ihlal edildiğini belirtti.
TÜRKİYE'YE ÖNEMLİ UYARILAR
AİHM, "Türkiye'nin gelecekte benzer ihlalleri önlemek amacıyla genel tedbirler alması gerekeceği kanısında" olduğunu belirttiği kararda Türkiye hakkındaki 40’tan fazla kararında, kolluk görevlilerinin sert müdahalelerinin veya barışçıl gösterilere katılanlara dava açılmasının, insan hakkı ihlaline sebep olduğu sonucuna varıldığını hatırlattı. Halen, Türkiye hakkında polisin güç kullanımıyla ilgili 130 başvurunun AİHM önünde bulunduğu ifade edilen kararda şöyle denildi:
YETKİLİLER HOŞGÖRÜLÜ DEĞİL: Bu davaların ortak özelliğinin, yetkililerin barışçıl toplantılara belirli derecede hoşgörü göstermemiş olmaları ve bazı hallerde de göz yaşartıcı gaz da dahil olmak üzere, kolluk görevlileri tarafından sert fiziksel güç kullanılmış olmasıdır.
POLİSLER CEZALANDIRILMIYOR: AİHM'in 20’den fazla kararında, kolluk görevlilerinin kötü muamelede bulundukları iddialarına ilişkin olarak, etkin soruşturma yürütülmediğini belirtmiştir. Herhangi bir şekilde, özellikle de sert direniş göstermeyen kişilere karşı güç kullanımının gerekli, orantılı ve makul olup olmadığına ilişkin etkin inceleme yapılmalıdır.
GÖSTERİ HAKKINA TAM SAYGI: İşkence ve kötü muamele yasağı ile herkesin asayişi bozmayan toplantı ve gösteri düzenleme hakkına tam olarak saygı gösterilmelidir. Bunun için göz yaşartıcı gaz kullanımına ilişkin yönergenin uygulanmasına dair açık bir kurallar bütünü belirlenmelidir.
AMİRLER DE YARGILANSIN: Adli makamlar, işkence ve kötü muamele yasağı kapsamındaki yükümlülüklerine uygun olarak ve polis amirlerinin hesap vermelerini sağlayacak şekilde, kötü muamele iddialarına ilişkin etkin soruşturma yürütmelerinin sağlanması gerekmektedir.
EĞİTİM VE DENETİM: Kolluk görevlilerinin uygun şekilde eğitilmeleri ve gösteriler esnasında kontrol, denetim ve gözetimlerinin sağlanmasını temin edecek bir sistem geliştirilmeli.
GAZ KULLANIMI: Biber gazı kapalı alanlarda kullanılmalıdır. angi durumlarda kullanılabileceğine dair açık talimatlar olmalıdır. Biber gazına maruz kalanların derhal doktora ulaştırılma ve kendilerine rahatlatıcı tedbirlerin sunulmasına hakları vardır. Biber gazı yakalanmış bir kişiye karşı asla kullanılmamalıdır. Biber gazı topluluklara çan şeklinde atılmalıdır, kesinlikle hedef gözetilmemelidir.
ULUSAL VARLIK TEHDİT EDİLSE BİLE...
AİHM, Diyarbakır'da 2006 yılında 11 göstericinin öldürüldüğü olaylar sırasında, burnundan gaz bombası ile vurularak orta derecede hayati tehlike geçiren 13 yaşındaki A.Y ile ilgili kararında ise usulsüz gaz bombası kullanımının ve gösterilerdeki polis şiddetinin işkence ve kötü muamele sayıldığını hatırlattı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre yaşam hakkının bile belli durumlarda istisnalara tabi olduğunu hatırlatan AİHM, "ulusun varlığını tehdit eden kamusal tehlike hallerinde bile işkence ve kötü muamele yasağı hiçbir istisna içermemektedir" ifadesini kullandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder