Roboski gerçeği: Kaçakçı oldukları öngörüsüne rağmen bombalama emri verilmiş!

İHA GÖRÜNTÜLERİNİ İNCELEYEN ASKERİ YETKİLİLERİN SINIRA YAKLAŞAN GRUBUN, KAÇAKÇI OLMA İHTİMALİNİ DE ÖNGÖRDÜKLERİ, BUNA RAĞMEN BU İHTİMALİ ES GEÇEREK BOMBARDIMAN EMNİ VERDİKLERİ ANLAŞILDI

Kemal GÖKTAŞ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 34 kişinin savaş uçaklarından atılan bombalarla hayatını kaybettiği
Şırnak'ın Uludere ilçesindeki olayla 1.5 yıldır yürüttüğü soruşturma sonunda verdiği kararda, savcılığın sadece askeri birimlerle yazışma yaptığı ve görevsizlik kararındaki tespitleri de bu yazışmalarla gelen belgelere dayandırdığı ortaya çıktı. İHA (İnsansız Hava Aracı) görüntülerini izleyen görevlilerin, gerekli özeni göstermedikleri sonucuna varan Başsavcılığın kararının bir sayfadan ibaret olması da dikkat çekti. Kararda İHA görüntülerini değerlendiren askeri görevlilerin grubun "kaçakçı veya PKK'lı olabileceğini" değerlendirdikleri ifade edildi. Bu ifade, grubun kaçakçı olması ihtimaline rağmen bombardımana karar verildiğini de ortaya çıkardı. Savcılığa göre bombardıman emri verilirken "Sınıra yakın bölgede örgüt mensuplarının bulunması ve olayın gerçekleştiği bölgede olay öncesinde çok sayıda silahlı çatışmanın olması" dikkate alınmış.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 28 Aralık 2011'de gerçekleşen olayla ilgili görevsizlik kararı Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderildi. Savcı Ali Mazhar Okumuş imzalı 5 sayfalık kararın ilk 4 sayfasında ölen 34 vatandaş ile onların şikayetçi olan 39 yakınının ismi yer alıyor. 1.5 yıldır yürütülen soruşturma sonunda verilen kararın gerekçeleri ise sadece bir sayfada anlatılıyor.

SORDUK, ÖYLE DEDİLER
Kararda, "olayla ilgili olarak başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere MİT Müsteşarlığı, 2. Ordu Komutanlığı, Van Jandarma Asayiş Komutanlığı, Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı, Jandarma 22. Sınır Tugay Komutanlığı, Şırnak Jandarma Komutanlığı ve Uludere Jandarma Komutanlığı ile gerekli yazışmalar yapıldığı" belirtildi. Herhangi bir şüphelinin ifadesinin alınmadığı soruşturmada, olayın nasıl meydana geldiği konusundaki tek dayanak da bu kurumlardan gelen yazı ve belgeler oldu. Kararda olayla ilgili değerlendirmeler yapılırken "İlgili kurumlardan Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilen yazı ve belgelerden..." ifadesiyle başladı ve şöyle devam etti:

"BAHOZ ERDAL YAKINDAYDI"
"Olay mahaline yakın bir bölgede terör örgütü PKK mensuplarının bulunduğu ve bu örgüt mensuplarınca bölgedeki askeri birliklere saldırı yapılacağı yönündeki istihbari nitelikte duyumların yanında; PKK'nın silahlı kanadının sorumlusu olan Suriyeli 'Bahoz Erdal' kod adlı Feyman Hüseyin'e ait telsizin de Irak'ın kuzeyinden ülkemize yakın bir bölgede sinyal vermesi ve çok sayıda telsiz kestirmesinin tespit edilmesi nedeniyle, askeri birliklere saldırı olasılığına karşı uyarıldıkları anlaşılmaktadır. Bölgedeki bu hareketlilik nedeniyle sınırdaki askeri birliklerin muhtemel bir saldırıya karşı hazırlıklı bir şekilde bekledikleri anlaşılmıştır."

"KAÇAKÇI OLABİLİRLER"
38 vatandaşın Ortasu (Roboski) köyü kırsalından yanlarında yük taşımakta kullandıkları katırlarla birlikte, Irak topraklarına geçtikleri ve malzemeleri aldıktan sonra Türkiye sınırına doğru hareket ettikleri belirtilen kararda "Bölgede keşif uçuşu yapan İHA, ilk olarak 17:20'de ülkemize doğru hareket etmekte olan grubu tespit etmiştir. İHA görüntülerini inceleyen birimler tarafından ülkemize yaklaşan grupların terörist veya kaçakçı vatandaşlarımız olabileceği yönünde değerlendirmeler yapılmıştır.

BÖLGEDE DAHA ÖNCE ÇOK ÇATIŞMA OLDU DİYE HAREKAT EMRİ VERİLMİŞ!
Sınıra yakın bölgede örgüt mensuplarının bulunması ve olayın gerçekleştiği bölgede olay öncesinde çok sayıda silahlı çatışmanın meydana gelmiş olması da dikkate alınarak, tespit edilen grubun terör örgütü mensupları olduğu değerlendirilip hava harekatı yapılmasına karar verilmiştir.
Bu hava harekatı kapsamında savaş uçakları tarafından ilki saat 21:40'ta sonuncusu ise 22:24'te olmak üzere gruplara yönelik 4 bomba atılmıştır. Atılan bombalar sonucu 34 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. İHA görüntülerini izleyen ve bu grupların 'terörist mi, kaçakçı mı' olduğuna yönelik değerlendirmeleri yapan görevlilerin, bu değerlendirmede gerekli özeni göstermeyerek 34 vatandaşımızın hayatını kaybetmelerine neden oldukları ve bu suretle üzerlerine atılı 'görevi kötüye kullanmak' ve 'taksirle birden çok kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olmak' suçunu işledikleri anlaşılmıştır."

İNFİAL VAR DİYE SORUŞTURMA YÜRÜTTÜK!
Kararda bu suçların Terörle Mücadele Kanunu kapsamında olmadığı için bu kanunla görevlendirilen Cumhuriyet Başsavcılığının görevi kapsamında olmadığı belirtildi. Kararda buna rağmen soruşturmaya neden başlandığı "Cumhuriyet Başsavcılığımızca, toplumda infial yaratan 34 vatandaşımızın ölümü ile ilgili olarak, eylemin gerçekleştiriliş şekli de dikkate alınarak, soruşturma başlatılmıştır" ifadesiyle açıklandı.
Kararın sonunda "Eylemi gerçekleştirenlerin asker kişi olması ve eylemlerinin askeri bir hizmet kapsamında işlenmiş olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızın görevsizliği ve soruşturma evrakının Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderilmesine karar verilmiştir" denildi.