Kemal GÖKTAŞ
Yüce Divan'daki rüşvet davasında hukuka aykırı elde edilen telefon dinleme kayıtları ile teknik takip bulgularının delil olarak kabul edilmemesi gerekçesiyle verilen beraat kararı, Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarda da emsal olup olmayacağı tartışması başlattı.
Eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da aralarında olduğu 15 sanık hakkındaki davada teknik takip yaptıkları için Erdoğan'a rüşvet verildiğini gördüklerini söyleyen polis memurlarının ifadelerine ve bazı telefon görüşmelerine rağmen "hukuka aykırı delil" vurgusuyla beraat kararı vermesi dikkat çekti.
Yargılama sırasında aynı zamanda 12 Eylül davasında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın da avukatlığını yapan Erdoğan'ın avukatı Hayri Acar başta olmak üzere sanık avukatları delillerirn önemli bir bölümünün hukuka aykırı olduğu üzerinde durmuştu.
Adalet Başmüfettişinin Bakırköy'de görev yapan bir hakim ile ilgili soruşturma yürütürken, bu davada yargılanan sanıklar ile ilgili suç şüphesi uyandıran bulgular elde etmesi üzerine işlem yapması bu iddiaların temelini oluşturdu. Buna göre, adalet başmüfettişi, yetkili makamlara veya kurullara (savcılık veya Yargıtay Başkanlığı) durumu haber vermek yerine, kendisi mahkemelere başvururak "telefon dinleme" ve "teknik takip" kararları aldırdı. Mahkemeden alınan bu kararlar doğrultusunda sanıklaırn iletişimi dinlendi ve fiziki olarak takip edildi. Bu takip sırasında bazı polisler, Yargıtay Daire Başkanı Erdoğan'a, bir pakete sarılı rüşvet parasının, bir akşamüstü, evinin olduğu sokakta verdiğini gördüklerini iddia ettiler. Telefon dinleme kayıtları ve takip yaparn görevlilerin ifadeleri, soruşturma ve davanın en önemli delilini oluşturdu.
Avukatlar, başmüfettişin soruşturma yetkisi olmayan kişiler hakkında dinleme ve izleme kararları almasının hukuka aykırı olduğunu savundu.
TELEFON DİNLEMELER DELİL OLMAKTAN ÇIKABİLİR
Acar, VATAN'a yaptığı açıklamada, Yüce Divan'ın beraat kararı vermesinin bu savunmanın kabul edilğini kesin biçimde gösterdiğini belirtti.
Acar duruşmalar sırasında ayrıca, iletişimin dinlenmesi kayıtlarının, hakkında dinleme kararı olmayan kişinin aleyhine kullanılamayacağını ileri sürmüştü. Acar, "Ben diyorum ki; Anayasadaki özgürlükler kişiye aittir. Diyelim ki ben bir suç şüphesi ile dinleniyorum. Karşıda konuştuğum kişi hakkında ise bir dinleme kararı yok. Eger bu konuşmada bir suç işlendiği anlaşılırsa, bu sadece benim için delil olabilir. Hakkında dinleme kararı olmayan kişi için delil olmaz. Benim böyle bir tezim var. Yüce Divan'ın bu teze ne diyeceğini gerekçeli kararda göreceğiz. Benim tezimi desteklerse bu iletişimin dinlenmesi yoluyla elde edilen delillerin, hakkında dinleme kararı olmayanlar için geçersiz olacağını gösterecektir" dedi.
"EMSAL OLABİLİR"
Yüce Divan'ın verdiği kararın diğer mahkemeleri ve Yargıtay'ı bağlayıcılığı bulunmuyor. Ancak Yüec Divan görevini yapan Anayasa Mahkemesi, aynı zamanda bireysel başvuru yoluyla önüne gelecek çok sayıda davada da karar vereceği için, bu karar önemli hale geldi. Bu yüzden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararda belirteceği hususlar, Ergenekon, Balyoz ve diğer tüm davalar için emsal niteliğinde olabilecek.
"PİLOT KARAR OLABİLİR"
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın avukatı Ramazan Arıtürk, karara ilişkin olarak VATAN'a yaptığı değerlendirmede, kararın çok önemli bir pilot ve örnek karar olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Şu çok açık: Özellikle Adalet Bakanlığı müfettiş soruşturmasının ve yetkisiz kolluk kuvvetlerinin yaptığı tespit ve dinlemelerin, teknik takiplerin hukuka aykırı olduğu açıkça görülmektedir. Hukuk devleti, yetkisiz hiçkimsenin insanların mahremine girmesini kabul etmez. Hiçbir şekilde yetkisi olmayan adalet müfettişinin, kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu işlemler, yorumlar, açıklamalar bizim kanaatimizce Yüce Divan'da kabul edilmemiştir. Hukuka aykırı bu delillerle karar verilemeyeceğine ilişkin bu karar, Türkiye'nin hukuk devleti olması açısından son derece önemli, pilot ve örnek karardır. Müvekkilimin beraat etmesine seviniyorum ama bundan daha çok Yüce Divan'ın hukuk devletinin olması gereken ölçütlerini ortaya koymasına sevindiğimi belirtmek istiyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder